Millet tarafından seçilen parlamentoya dayanan ve başında cumhurbaşkanı olan siyâsî bir rejim şekli. Hemen bütün ülkelerde tek ortak yanı, devlet başkanlığı makâmının babadan oğula veya âile yakınlarına mîrâs kalmamasıdır.
Aristo, cumhûriyeti; “Umûmun menfaatini gözeten halk idâresi” diye târif eder. Montesquieu ise, umhûriyet rejiminde üç ana kuvvet (yasama, yürütme, yargı) bulunduğunu;
bunların birbirine karşı bağımsız ve denetleme esâsına göre işleyen, başında seçimle gelmiş yöneticilerin olduğu siyâsî rejim
olarak ifâde etmiştir. 1789 yılında Fransa’da vukû bulan ihtilâlle Avrupa’daki zâlim krallık rejimlerine tepki olarak doğmuş bulunan cumhûriyet rejimi, zamanla cumhûriyete tamâmen zıt rejimler tarafından,
gerçek yüzleri örtmek için kullanılmıştır.
Sosyalist ülkeler isim olarak “cumhûriyet” kelimesini benimsemişler, fakat “halka rağmen halk için”
düstûrunu uygulamışlardır.
Cumhûriyet ilk olarak ABD’de 4 Temmuz 1776’da, Fransa’da ise 1789’da îlân edilmiştir.
Demokratik düşünürler cumhûriyetin en ideâl şeklini; çok partili bir siyâsî hayata, genel seçimlerle
işbaşına gelmiş ve bu seçilen kişilerin çıkardığı kânunlarla idâre edilen, tarafsız ve hiçbir zümreye
imtiyaz tanımayan bir idâreye sâhib, hür ve demokratik bir devlet şeklinde telakkî ederler. Fakat ülkeler
ve iktidârlar, cumhûriyet rejimini tatbikte değişik uygulamalar gösterirler. Meselâ 1990 öncesi Sovyetler
Birliği’nde ve ABD’de olduğu gibi. İkisi de cumhûriyet olmasına rağmen, biri komünist, diğeri
kapitalisttir. Türkiye’de “Cumhûriyet” 29 Ekim 1923’te îlân edilmiş ve 1924 Anayasası’nın 1.
maddesinde ifâdesini bulmuştur. 1961 Anayasası da devlet şeklinin cumhûriyet olduğunu belirtmiştir
(madde 1). Ayrıca bunun değiştirilmesinin teklif edilemeyeceğini de hükme bağlamıştır (madde 9).
1982 Anayasası başından beri cumhûriyet rejiminin kesinlikle benimsenmiş olduğunu beyanla 1.
maddesinde “Türk Devleti bir Cumhûriyettir.”, 4. maddesinde de; “Anayasa’nın birinci maddesindeki
devletin idâre şeklinin Cumhûriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhûriyet’in
nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez. Teklif edilemez.” hükümlerini vâzetmektedir. Ayrıca
milletvekilleri (madde 81) ve Cumhurbaşkanı (madde 103) vazîfelerine başlarken cumhûriyet ilkesine
bağlı kalacaklarına dâir ant içerler.
Aristo, cumhûriyeti; “Umûmun menfaatini gözeten halk idâresi” diye târif eder. Montesquieu ise, umhûriyet rejiminde üç ana kuvvet (yasama, yürütme, yargı) bulunduğunu;
bunların birbirine karşı bağımsız ve denetleme esâsına göre işleyen, başında seçimle gelmiş yöneticilerin olduğu siyâsî rejim
olarak ifâde etmiştir. 1789 yılında Fransa’da vukû bulan ihtilâlle Avrupa’daki zâlim krallık rejimlerine tepki olarak doğmuş bulunan cumhûriyet rejimi, zamanla cumhûriyete tamâmen zıt rejimler tarafından,
gerçek yüzleri örtmek için kullanılmıştır.
Sosyalist ülkeler isim olarak “cumhûriyet” kelimesini benimsemişler, fakat “halka rağmen halk için”
düstûrunu uygulamışlardır.
Cumhûriyet ilk olarak ABD’de 4 Temmuz 1776’da, Fransa’da ise 1789’da îlân edilmiştir.
Demokratik düşünürler cumhûriyetin en ideâl şeklini; çok partili bir siyâsî hayata, genel seçimlerle
işbaşına gelmiş ve bu seçilen kişilerin çıkardığı kânunlarla idâre edilen, tarafsız ve hiçbir zümreye
imtiyaz tanımayan bir idâreye sâhib, hür ve demokratik bir devlet şeklinde telakkî ederler. Fakat ülkeler
ve iktidârlar, cumhûriyet rejimini tatbikte değişik uygulamalar gösterirler. Meselâ 1990 öncesi Sovyetler
Birliği’nde ve ABD’de olduğu gibi. İkisi de cumhûriyet olmasına rağmen, biri komünist, diğeri
kapitalisttir. Türkiye’de “Cumhûriyet” 29 Ekim 1923’te îlân edilmiş ve 1924 Anayasası’nın 1.
maddesinde ifâdesini bulmuştur. 1961 Anayasası da devlet şeklinin cumhûriyet olduğunu belirtmiştir
(madde 1). Ayrıca bunun değiştirilmesinin teklif edilemeyeceğini de hükme bağlamıştır (madde 9).
1982 Anayasası başından beri cumhûriyet rejiminin kesinlikle benimsenmiş olduğunu beyanla 1.
maddesinde “Türk Devleti bir Cumhûriyettir.”, 4. maddesinde de; “Anayasa’nın birinci maddesindeki
devletin idâre şeklinin Cumhûriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhûriyet’in
nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez. Teklif edilemez.” hükümlerini vâzetmektedir. Ayrıca
milletvekilleri (madde 81) ve Cumhurbaşkanı (madde 103) vazîfelerine başlarken cumhûriyet ilkesine
bağlı kalacaklarına dâir ant içerler.
Yorumlar
Yorum Gönder