Ana içeriğe atla

Fareyi (Mouse) tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Günümüzde neredeyse her gün elimizin altında olan mouse lar Douglas Engelbart tarafından Stanford araştırma enstitüsünde 1964 yılında icat edilmiştir. 1945′te Amerikan ordusunda radar teknisyenliğ yapan, bir dönem NASA için çalışan ve Berkeley Üniversitesi’ne profesör asistanı olarak giren Engelbart, 1968 yılında da NLS yi diğer bir adıyla ‘OnLine Sistemi’ni kurarak bütün multimedya sistemlerine öncülük etti.
Bu çalışmaları ona 1997 yılında 500 bin dolarlıkbir ödül ile bilgisayarcıların Nobel Ödülü sayılan Turing Ödülü’nü kazanmasını sağladı. Bu arada turing Ödülleri ilk olarak 1966 yılında verilmeye başlandı.İlk ödülü 1966 yılında gelişmiş programlama ve programlama dillerinde kullanılan “compiler”(derleyici) yapımı ile Alan Perlis almıştır.
Tekrar farenin babasına dönelim, ilk fare prototipini 1964′te hazırlamış, İki tekerlekli bu tahta fare, 1970′te “görüntüleme sistemleri için X-Y yer gösterici sistem” adıyla patent almış. Farenin kullanılabilmesi için bir grafik arabirim de yazmış, ancak o zamanlar  yazılımlar için patent verilmiyormuş. Bu yüzden bu büyük buluştan para kazanamamış. Şuan itibariyle 81 yaşında olan Douglas  Engelbart 1988 yılında kızı Christina Engelbart ile kurduğu Bootstrap Institute isimli kendi şirketinin başındadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz