Çayda, kahvede, kolada bulunan uyarıcı ve rahatlık verici özelliğiyle tanınan bir madde. Pürin bazını ihtivâ eden ksantin maddesinin metilli türevidir. İlk
olarak 1920 yıllarında Runge tarafından kahveden elde edildi. Bugün birçok memleketlerde kullanılan çay, kahve ve benzeri alkolsüz ve uyarıcı meşrubatlar, çeşitli bitkilerin ürünleri ile hazırlanırlar ve hepsi
değişik nisbetlerde ksantin bileşikleri ismi ile anılan
müessir (etken) maddelerden en az birini ihtivâ ederler. Tıbbî ve farmokoloji bakımından kafein, teofilin ve teobromin diye anılan üç ksantin bileşiğinden en etkili olanı kafeindir.olarak 1920 yıllarında Runge tarafından kahveden elde edildi. Bugün birçok memleketlerde kullanılan çay, kahve ve benzeri alkolsüz ve uyarıcı meşrubatlar, çeşitli bitkilerin ürünleri ile hazırlanırlar ve hepsi
değişik nisbetlerde ksantin bileşikleri ismi ile anılan
Çayın hazırlanmasında kullanılan “thea chinensis” yapraklarında % 1,5-5 oranında kafein bulunur.
Kahvenin hazırlanmasında kullanılan “caffea arabica” tâneleri % 1-2 oranında kafein ihtivâ eder.
Bir bardak çay veya bir fincan kahve, aşağı yukarı eşit miktarlarda 0,1 ilâ 0,2 gr kadar kafein taşır. Zîra
çay yaprakları daha fazla kafein ihtivâ etmelerine rağmen, hazırlanış tekniği dolayısıyle bu fazlalık
ortadan kalkar.
Orta Afrika yerlilerinin keyif verici içki hazırlamak için kullandıkları kola tâneleri ve Arjantin’de çay gibi,
enfüzyon (sıcakta bitkisel materiyeli su ile kaynatmak ve etken maddeyi ayırma usûlü) şeklinde
hazırlanan maté veya Paraguay çayı yaprakları az miktarda kafein ihtivâ ederler.
Kafein çok yüksek dozda huzursuzluk, baş ağrısı, asabiyet, uykusuzluk ve reflekslerin şiddetlenmesine
sebeb olur. Kahve ve çay gibi içeceklerle alınan kafeine karşı alışkanlık husule geldiği bilinmektedir.
Ancak bu alışkanlık basit bir alışkanlık şeklindedir; yâni psikolojik bağlılık vardır, fizikî bağlılık yoktur.
Uzun süre kullanılmakla ksantin bileşiklerinin bilhassa idrar miktarını arttırıcı (diüretik) ve damar
genişletici (vazodilatatör) etkilerine karşı alışma husûle gelir. Devamlı olarak kafeinli içecekler
kullananlarda kafeinin sebeb olduğu uyku kaçırıcı etkiye karşı bir miktar tolerans (alışarak etkilenme)
görüldüğü de gerçektir. Kafeinin insan için öldürücü dozunun 10 gramın üzerinde olduğu kabul
edilmektedir. Zehirlenme belirtileri, şiddetleri doza bağlı olmak üzere, yukarıda belirtilen farmakolojik
tesirlerden ibârettir. Yalnız son safhada hipotansiyon (tansiyon düşmesi) ve solunum felci husûle gelir.
Merkezî sinir sistemlerinin daha hassas olması dolayısıyla çocuklarda zehirlilik daha yüksektir.
sebeb olur. Kahve ve çay gibi içeceklerle alınan kafeine karşı alışkanlık husule geldiği bilinmektedir.
Ancak bu alışkanlık basit bir alışkanlık şeklindedir; yâni psikolojik bağlılık vardır, fizikî bağlılık yoktur.
Uzun süre kullanılmakla ksantin bileşiklerinin bilhassa idrar miktarını arttırıcı (diüretik) ve damar
genişletici (vazodilatatör) etkilerine karşı alışma husûle gelir. Devamlı olarak kafeinli içecekler
kullananlarda kafeinin sebeb olduğu uyku kaçırıcı etkiye karşı bir miktar tolerans (alışarak etkilenme)
görüldüğü de gerçektir. Kafeinin insan için öldürücü dozunun 10 gramın üzerinde olduğu kabul
edilmektedir. Zehirlenme belirtileri, şiddetleri doza bağlı olmak üzere, yukarıda belirtilen farmakolojik
tesirlerden ibârettir. Yalnız son safhada hipotansiyon (tansiyon düşmesi) ve solunum felci husûle gelir.
Merkezî sinir sistemlerinin daha hassas olması dolayısıyla çocuklarda zehirlilik daha yüksektir.
çok karışık üffff
YanıtlaSil