Ana içeriğe atla

Lazerin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Günümüzde sağlıktan, teknolojiye, askeri alandan eğlence hayatına kadar bir çok alanda kullanılıyor lazer. İlk çalışan optik lazer 1960 yılında Theodore Maiman tarafından yapıldı, ancak lazer’in bulunuş öyküsü 1900 lü yılların başında Albert Einstein ile başlamıştır.
Einstein’ın Teorisi
Lazer ingilizce de Laser (Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation) için kullanılan bir kısaltmadır.
 Temelde Lazer atom veya molekül enerji düzeyleri arasındaki elektron geçişleri ile oluşan ışık fotonlarına dayanır. Uyarılmış emisyon yoluyla ışık üreten bir cihazdır. Albert Einstein 1917 yılında, geri uyarılmış emisyon teorisini öne sürmüştür.
Maser Kavramı
1958 yılında, Charles Townes ve Arthur Schawlow maser (short for microwave amplification by stimulated emission of radiation) i geliştirdi. Maser, lazerin gelişiminde çok önemli bir yer tutmaktadır. Maser uzay araştırmalarında radyo sinyallerini güçlendirmek için  kullanılmıştır.
İlk Lazer
Maser’in bulunuşundan iki yıl sonra 1960 yılında Theodore Maiman ilk lazeri oluşturdu. Ancak Gordon Gould lazer kelimesini 1957 yılında kullanan ilk kişi oldu.
1957 yılında optik lazer için Gordon Gould tarafından yapılmış icat vardı fakat patent alabilmek için çok da başarılı bir proje değildi. Gordon Gould kendi icat ettiği lazer için patenti 1977 yılında alabildi. Bu nedenle Theodore Maiman ‘nın yaptığı lazer gösterisi ilk başarılı lazer olarak kabul edilmektedir.
1960 yılında Ali Javan gaz lazeri icat etti. Bu elektrik enerjisi değişimini lazer içinde  ilk kullanılışı olarak tarihe geçti. Bunu 1962 yılında yarı iletken lazer’in Robert Hall  tarafından bulunuşu izledi. İki yıl sonra Kumar Patel, karbondioksit lazeri ve Hal Walker telemetri lazer buluşları geldi.
Lazer ile Göz Tedavisi
Dr Steven Trokel 1970′lerde Excimer lazer cihazını icat etti. Ancak bu cihazın bilgisayarla birlikte göz tedavilerinde kullanımını sağlayan gelişme 1982 yılında Dr. Steven Trokel’in ekibi tarafından yönetildi. 1987 yılında ilk lazer göz ameliyatı yapıldı. O zamandan beri, lazer göz tedavisi olağan bir tedavi haline gelmiştir.
Lazerin Kullamı ve Uygulamaları
1960′lardan itibaren lazer sürekli iyileştirme çalışmaları, buluşlar ve uygulamalar ile gelişti. İlk olarak göz tedavisi ile başlayan lazer kullanımı, şimdi diğer sektörlerde de yaygınlaşmıştır. Pratik elektronik cihazların tümünde kullanılmaktadır. Yine tıbbi tesislerde bir çok uygulamada ve bilimsel araştırmalarda kullanılmaktadır. Ayrıca lazerler de konser veya kulüplerde ışık gösterileri yapmak için kullanılıyor. Lazer baskı oldukça yaygın hale gelmişti. Spektroskopisi, elektro optik önlemler ve mikro diseksiyon da lazer teknolojisi kullanır. Diş hekimliğinde, cerrahi girişimlerde, kaynak ve füze savunma sistemleride bu teknolojiden faydalanmaktadır.
Lazer cihazı icat edildiğinden günümüze, bilim adamları onun nerelerde kullanılabileceğini merak etmiş ve bir çok araştırma yapmıştır. Yapılan bu araştırma, geliştirme ve icatlar ile lazer, modern toplumun paha biçilmez bir parçası haline gelmiştir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz