Ana içeriğe atla

Ses kaydecinin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Herhangi bir sesi, konuşmayı kaydederek, istenildiği zaman tekrar eden makina. Diktafonlar esas olarak fonoğrafıngelişmiş bir şeklidir. Makinaya konuşanın sesi bir mikrofon vâsıtasıyle kaydedici kısma iletir. Bu kısım elektrik akımı olarak aldığı titreşimleri plak, bant, şerit veya tel gibi bir cisme kaydeder. Kaydedilen sesin dinlenmesinde ise bu işlemin tersi olur. Kaydedici kısım plak veya bant üzerinden geçince titreşir. Yine elektrik akımı olarak iletilen titreşim sese çevrilerek aktarılır.
Diktafonların önemli bir
özelliği de; bir kere dinlenilen kısmın tekrar dinlenilebilmesi, hızı ve durdurulabilmesinin arzuya bağlı olmasıdır.
Thomas Edison 1877’de ilk insan sesini kaydetmiştir. Alexander Graham Bell, % 50 arı mumu ve % 50 parafin kullanarak elde ettiği malzemeye kayıt yaparak cihazı geliştirmiştir. l886’da Tainter Graphophone ses kayıt ve çoğaltma cihazının patentini almıştır. Diktafon olarak îmâl edilen
makinalarsa 20. yüzyılın başında yapılmaya başlanmıştır. Bunlar kolla çalıştırılmakta ve şekil olarak dikiş makinalarına benzemekteydiler. l936’da yapılan ilk elektrikli diktafondan sonra makina büyük gelişmeler göstermiştir.
İş hayâtının hızlı akışı içerisinde bâzı emirlerin, mesajların dikte ettirilmesi sebebiyle diktafon bu alanda idârecileri oyalamadığından büyük bir kolaylık getirmiştir. İş sâhibinin veya idârecinin makinaya okudukları, sekreter tarafından dinlenilerek yazılır. Diktafonlar telefona bağlanarak karşı tarafın
konuşmasını veya konferanslardaki konuşmaları kaydetmek için de kullanılabilirler. Ancak günümüzde diktafonların yerini teyp cihazları almıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz