Ana içeriğe atla

Toprak Reformunu tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Bir ülkedeki tarım arâzileri üzerinde, mülkiyet veya kullanma biçimiyle ilgili olarak yapılan planlı ve programlı değişiklikler. Hükümetler veya
topluma hâkim sınıf ve gruplar tarafından yapılan toprak reformu çalışmaları târihin ilk devirlerinden beri olagelmiştir.
Târihte uygulanan ve bilinen en eski toprak reformu M.Ö. 6. yüzyılda Atina’da yapıldı. Solon’un önderlik ettiği bu reformlar, köylüleri borçlarına karşı ipotek etme ve alacakların hizmetinde çalışma mecburiyeti getiren uygulamaya son verildi. M.Ö. 2. yüzyılda Roma’da Gracchus Kardeşler
öncülüğünde gerçekleştirilen toprak reformunday sa, soylular sınıfının elinde bulunan topraklar halka dağıtıldı. Bir kişinin sâhip olabileceği toprak mülkiyetine asgarî ve âzamî sınırlar getirildi. Fakat bu
uygulama çok kısa zamanda tersine dönüp, tarım arâzileri yüzyıllar boyunca büyük toprak sâhiplerinin
elinde kaldı. Ortaçağ boyunca Avrupa’da hüküm süren Feodalizm (derebeylik) ve kilise hâkimiyetine
dayanan mutlakiyet idâreleri Fransız ihtilâliyle yıkılırken, serflik (kölelik) kurumları da tasfiye edildi.
Rahiplerin ve ülkeden kaçan kimselerin topraklarına el konarak parçalanan arâziler açık artırmayla
satıldı. Böylece küçük âile çiftlikleri kuruldu.
İlmî ve teknolojik gelişmeler neticesinde köylerden büyük şehirlere akın olması sebebiyle, diğer Avrupa
ülkelerinde toprak reformunun daha sancısız biçimde gerçekleşmesi sağlandı. İsveç, Danimarka,
Almanya, İtalya gibi Avrupa ülkelerinde 19. yüzyılda, İrlanda da ise 20. yüzyılın başlarında toprak
reformu tamamlanabildi. Rusya’da 1861’de Çar II. Aleksandr’ın çıkardığı bir fermanla toprak reformu
teşebbüsünde bulunulduysa da hedeflenen netice elde edilemedi. 1917’de meydana gelen Bolşevik
ihtilâli sonrasında bütün topraklar kollektifleştirme adıyla devlet tekeline geçti. Toprağa bağlı insanları
köleleştiren bu sistem birçok sosyal rahatsızlığa sebep oldu. Meydana gelen kıtlıklar sebebiyle
milyonlarca insan öldü. Sovyet Rusya’nın peyki durumunda olan ve sosyalist sistemi benimseyen
ülkelerde yapılan toprak reformu çalışmaları da birçok huzursuzluklara sebep oldu.
Meksika’da yapılan toprak reformu beklenen neticeyi verdiyse de birçok Latin Amerika ülkesindeyse
istikrarsızlığa ve dış müdâhalelere yol açtı. 1952 senesinde Mısır’da geniş çapta gerçekleştirilen toprak
reformu, sanâyinin azgelişmişliği sebebiyle ekonomik yönden fazla fayda sağlamadı. Diğer Kuzey
Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin çoğunda da bağımsızlık hareketleri veya ihtilallerden sonra toprak
reformları uygulandı. Etiyopya ve Mozambik köklü toprak reformlarına giriştiler. Bu ülkelerde toprağın
mülkiyeti devlet tekeline alınırken toprağı işleyenlerle onların mirasçılarının tasarruf hakkı teminata
bağlandı. Çin’de komünist idârenin hâkim olmasından sonra toprak reformu yapıldı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz