Ana içeriğe atla

Ümit Burnunun tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Afrika’nın güneybatı ucundaki ticârî ve denizcilik târihi bakımından önem taşıyan burun. Ticâretlerini,
sömürgelerini genişletmek, Hindistan’a gidebilecek kısa yollar bulmak istiyen Portekizlilerden denizci
Barthdomen Dias 1487 yılında gemisiyle fırtınaya tutulunca kendisini Hint Okyanusunda buldu.
Dönüşünde Afrika’nın en güney ucuna doğru hareketle oradan geçti. Geçiş esnâsında havanın çok
kötü oluşu, Hint ve Atlas Okyanusunun dev dalgaları denizcileri şaşkına çevirdi. Buraya fırtına burnu
anlamına gelen “Coba Tormentoso” adını verdi. Fakat sonradan Portekiz Kralı İkinci John, buranın
adını “Ümit Burnuna” çevirdi.
Fırtına ve dalgalarıyla meşhur olan Ümit Burnunda, Hint Okyanusundan gelen sıcak su akıntısı ile
Güney Kutbundan gelen soğuk su akıntısı birleşir. Ümit Burnunun yaklaşık 2 km doğusunda yer alan
Cape Burnunda bir deniz feneri vardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz