Ana içeriğe atla

Ansiklopediyi İlk kim buldu icat etti mucidi kimdir tarihi

Ansiklope nedir ilk kim buldu ve kullandı

Ansiklopedi birçok bilginin sistematik ve çoğu zaman alfabetik sıra ile düzenlenmesinden elde edilen kitapalara verilen genel isimdir. Ansiklopediler sözlüklere benzemekle birlikte çok farklı konularda oldukça geniş ve örneklere dayanan bilgiler içerirler. Bazen bilimin belirli bir bölümünün ayrıntılı ve sistemli bir şekilde ele alındığı kitaplara da ansiklopedi adı
verilmektedir. Ansiklopediler’in temel özelliği mümkün olduğu kadar tarafsız bilgilerle hazırlanmasıdır Ansiklopedi kelime olarak eski Yunancadaki dairesel eğitim veya bugün genel eğitim dediğimiz engkuklios paideia kelimesinden gelmektedir. Tarihsel verilere göre ilk ansiklopedinin Platon’un talebelerinden Speksippus tarafından M.Ö. 4. yüzyılda yazılan Disciplinarium libri olduğu tahmin edilmektedir.

Ortaçağda, bütün bilgilerin tek bir ciltte toplanması için büyük gayretler sarfedilmiştir. Bunlardan biri Dominikli yazar Beauvais’li Vincent tarafından hazırlanmış olup, hazırlayanın ifadesiyle zamanın bütün bilgileri bu kitabın içindedir.

1559 yılında Basle’de Encyclopaedia Seu Orbis Disciplinarum adıyla yayınlanan kitabın, ilk ansiklopedi olduğu kabul edilmektedir. Yazarı Paul Scalich idi. Kitabın adı, “Bir daire içinde öğrenmek” anlamına geliyordu.

İçindeki konuların alfabetik bir sıraya dizildiği ilk ansiklopedi ise, Antoine Furetiere tarafından hazırlanan “Dictionnaire Universel” dir. 1690 yılında Paris’te yayınlandı.

İngilizce dilinde ilk ansiklopedi de, John Harris’in “Lexicon Technicum” adlı yapıtıdır Londra’- da 1704 yılında basıldı. Bölümler halinde yayınlanan ilk ansiklopedi ise, Johann Zelder yönetiminde hazırlanan 64 ciltlik Universel Lexicon’dur.Konusunda uzmanlaşmış yazarların katkılarıyla hazırlanan bu ansiklopedi, Leipzig’de, 1731-1750 yılları arasında çıkarıldı. Zeller, sermayesi ya da fazladan geliri olmayan bir perakende kitap satıcısıydı. Ansiklopedisini de ancak Leipzig’de kendisine gelir sağlamak amacıyla düzenlenen bir piyango sayesinde bastırabildi. Ancak öylesine güç ekonomik koşullar içinde yaşadı ki, kendi hazırladığı ansiklopediden “tam bir takım” almaya bütçesi uygun değildi.

İngilizlerin meşhur Encyclopedia Britannica’sı, Fransızların Encyclopédie’si ile hemen hemen aynı zamanda yayınlanmıştır.  1768-1771 arasındaki ilk baskısından itibaren kendine has bir özelliğe sahib olmuştur. Büyük ikinci baskısı 1910-1911’de  yayınlanmıştır. 1929’daki 14. baskısından itibaren 24 cilt olarak ABD’de yayınlanmaktadır. Ansiklopedi yayını, 19. yüzyılda yayılmış ve hemen hemen her ülke, kendi ansiklopedisine 20. yüzyılın ortasında sahib olmuştur. Başlıca Enciclopedia İtaliana (İtalyanca, 1925), Enciclopedia Universal İlustrada (İspanyolca), Encyclopedia Americana (İngilizce) ve 30 cild olarak ve 1957 – 1960 arasında ikinci baskısı yayınlanan Bolşaya Sovetskaya Entsiklopedya (Rusça) 93 cilt olarak yayınlanmıştır.

Almanya ise 18. asır geleneğine sadık kalarak Grosse Brockhaus adlı eserin 16. baskısını Brockhaus Conversationslexion ismi altında  yayınlamıştır. 1961’de yayınlanan Meyers Neunes Lexicon ise bunun bir taklididir. Ancak bu iki eser için, normal lügatlarda bulunan  kelimeleri ihtiva ettiklerinden ansiklopedik sözlük olarak sınıflamak yerinde olur. 1935’te kurulan “Encyclopedia Françoise” 21 ciltlik bir eser olarak planlanmıştır. Sözlük ansiklopedi olarak ün yapmış olan İtalyan Dizionaria Enciclopedica ve Fransız, Larousses’u da  önemli eserlerdir.

Türkiye’de ilk yayınlanan ansiklopedi Hayat Ansiklopedisi’dir. Daha sonra 1940’ta İslam Ansiklopedisi yayınlanmıştır. 1943’te İnönü
Ansiklopedisi, (1950’den sonra Türk Ansiklopedisi olarak yayınını tamamlamıştır). 1961’de Hayat Yayınlarının hazırladığı Hayat  Ansiklopedisi, 1968’de Arkın Kitabevinin çıkardığı Cumhuriyet Ansiklopedisi ilk genel ansiklopedilerdir. Son yıllarda ise genel ve özel birçok ansiklopedi çıkarılmaktadır.

İnternetin yaygınlaşmasından sonra araştırma yapmak ve bilgilenmek için Ansiklopedilere olan ilgi azalmaya başlamıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Matrisi İlk kim buldu icat etti mucidi kimdir tarihi

Matris Dedektörü nedir türleri ilk kim buldu ve kullandı mucidi icadı Matematikte matris veya dizey, dikdörtgen bir sayılar tablosu veya daha genel bir açıklamayla, toplanabilir veya çarpılabilir soyut miktarlar tablosudur. Dizeyler daha çok doğrusal denklemleri tanımlamak, doğrusal dönüşümlerde (lineer transformasyon) çarpanların takibi ve iki parametreye bağlı verilerin kaydedilmesi amacıyla kullanılırlar. Dizeylerin toplanabilir, çıkartılabilir, çarpılabilir, bölünebilir ve ayrıştırılabilir olmaları, doğrusal cebir ve dizey kuramının temel kavramı olmalarını sağlamıştır.