Ana içeriğe atla

Jiroskopu İlk kim buldu icat etti mucidi kimdir tarihi

Jiroskop nedir türleri ilk kim buldu ve kullandı mucidi icadı

Her yönde dönen ve yalnız kütle merkezi sabit olan bir kütle veya tekerleğe jiroskop denilmektedir. Gemilerin hareketini kontrol için kullanıldığı gibi silah yörüngesi kontrolünde ve yön tayininde de jiroskoptan faydalanılır. Esas olarak jiroskop, bir tekerlek veya dönen bir silindir, rotor ve eksenden ibarettir. Eksen, rotor içinde dönebileceği bir çember üzerine
yataklanmıştır. Bu çember ise dik açı yapacak şekilde başka bir dış çembere kenetlenmiştir. Son dış çember ise hem iç hem de dış çemberle dik açı yapan bir çerçeveye oturtulmuştur. Rotorun dönmesi gözönüne alınmazsa jiroskop iki serbestlik derecesine sahiptir. Yani alet, hem düşey ve hem de yatay eksen etrafında dönebilecektir.
Dönmediği durumda, jiroskopun özelliği belirgin değildir. Sâdece ağırlık merkezi değişmeden her doğrultuya dönebilen bir düzendir. Ancak rotor döndüğünde jiroskopun özelliklerinden biri hemen ortaya çıkar, şekil değiştirmez bir durum alır. Ekseni, durduğu yer ne kadar oynatılırsa oynatılsın doğrultusunu muhâfaza eder. Bu özelliğe jiroskopik atalet denir. Bu atalet açısal hıza, ağırlığa ve ağırlığın yoğunlaştığı çapa bağlıdır. En büyük tesir, kütlesi kenarlarında toplanmış ve hızlı dönen kütleler için elde edilir. İkinci özelliği ise, kuvvet tatbikiyle ortaya çıkar. Yatay eksen doğrultusunda tatbik edilecek bir kuvvet, jiroskopun mukâvemeti ile karşılaşır ve yatay eksen etrafında dönmek yerine eksen etrafında döner. Tersine olarak düşey eksen yönünde kuvvet tatbik edildiğinde ise, jiroskop
karşı koyar ve yatay eksen etrafında döner.

Jiroskop kendisine has bir âlet olup, dış etkenlerden yer çekiminden ve merkezkaç kuvvetinden etkilenmeyen bir referans ekseni sağlar. Jiroskopun pratik bütün uygulamaları yukarıda sözü edilen iki özelliğe dayanır. Ancak tek başına nâdiren kullanılır. Tabiatta çeşitli şekillerde uygulaması uzun zamandır mevcut olmasına rağmen, 19. yüzyıla kadar hakkında pek az şey bilinmekteydi.

Dünyanın kendisi, uzayda ekvatoru yaklaşık 1600 km/saat hızla dönen bir jiroskoptur. İki kanatlı böceklerde bulunan “çok küçük uçuş kontrolü jiroskopları” ise çubuk şeklinde olup, dönme yerine titreşirler. Bu çeşit jiroskoplar laboratuarda yapılmış ve özellikleri tesbit edilmiştir. Ancak, günümüzde kullanılan jiroskoplar tekerlek tipinde dönel olanlarıdır.

Fransız Jean Bernard Leon Foucault 1852’de dünyanın döndüğünü göstermek için yaptığı bu alete jiroskop ismini vermiştir. Ancak devamlı dönmeyi tatbik edecek bir teknik meydana gelmediğinden yaklaşık olarak 60 yıl jiroskop matematikçilerin oyuncağı olarak kalmıştır. Gemilerde çelik kullanılması arttıkça mağnetik pusulaya güven azalmış ve jiroskopik pusula önem kazanmıştır. Önce Almanya’da ve daha sonra Amerika Birleşik Devletlerinde uygulama sahası ortaya çıkmıştır. Gemi ve uçakların hareketlerini kontrol etmek için jiroskopik âletler geliştirilmiştir. Gemilerde yalpa hareketlerini önleyen jiroskoplar, ayrıca torpidolara da yön vermek için kullanılır. 1943’te deniz toplarının yönlendirilmesinde istifâde edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı, jiroskopun hızla gelişmesini zorlamıştır.

Jiroskop uçaklarda, otomatik uçuş kontrolünde ve rota tesbitinde önemli kullanış alanına sahiptir. Yeraltında ise petrol kuyularının ekseninin şaşmaması, önemli durumlarda jiroskoplarla sağlanır. Roket, füze ve güdümlü nükleer füzelerin hassas hız ve ivme ölçümlerinde jiroskop vazgeçilmez bir araçtır. Ölçümlerde kullanılan hassas aletlerin yalnız harekete ait değerleri ölçmesi istenildiğinden dolayı yerçekimi etkisinin gözönüne alınmaması gerekir. Bu ise jiroskop ile sağlanır. Böylece ölçümün yerçekimine dik olarak yapılması gerçekleştirilir. Ölçü âletlerinin konulduğu tablanın kullanılan bir kaç jiroskopla yatay iki eksen etrafında kararlılığı sağlanır.

Rota için kullanılan iç jiroskopların çapları 2,5 cm ile 10 cm arasında değişir. Jiroskopik pusulalar ise 27 cm çapında olup dakikada 6000 dönüş yaparlar. En büyük jiroskoplardan biri de 41.600 tonluk “Conte di Savoia” yolcu gemisinde kullanılan 30 metreyi aşkın çaptaki jiroskoptur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Matrisi İlk kim buldu icat etti mucidi kimdir tarihi

Matris Dedektörü nedir türleri ilk kim buldu ve kullandı mucidi icadı Matematikte matris veya dizey, dikdörtgen bir sayılar tablosu veya daha genel bir açıklamayla, toplanabilir veya çarpılabilir soyut miktarlar tablosudur. Dizeyler daha çok doğrusal denklemleri tanımlamak, doğrusal dönüşümlerde (lineer transformasyon) çarpanların takibi ve iki parametreye bağlı verilerin kaydedilmesi amacıyla kullanılırlar. Dizeylerin toplanabilir, çıkartılabilir, çarpılabilir, bölünebilir ve ayrıştırılabilir olmaları, doğrusal cebir ve dizey kuramının temel kavramı olmalarını sağlamıştır.