Roket nedir ilk kim buldu ve kullandı mucidi icadı
Roketi kim icat etti. Roket, roket motoruyla çalışan uçan araçtır. Roket motoruna da kısaca roket denir. Roketlerin füzelerden farkı, roketlerin sadece roket motorlarıyla, füzelerin ise hem roket motorları hem de herhangi bir jet motoru, ramjet, pulsjet veya turbojet ile çalışabilmesidir. Roket motorları hem yakıtı hem de yakıtın
yanmasını sağlayan oksitleyici maddeyi bünyesinde bulundurur. Dış atmosfer havasına ihtiyaç duymaz. Bu sebeple dış çevreye bağlı olmadığı için boşlukta dahi çalışabilir. Esas olarak katı ve sıvı yakıtlı olmak üzere iki çeşide ayrılırlar.
Barutla, roketin kullanılması hemen hemen aynı tarihlere rastlar. M.S. 1200’lerde Çinlilerin kağıtlara sardıkları kara barutu roket gibi kullandıkları iddia edilmektedir. Kayıtlara geçmiş ilk roketin kullanıldığı yer, 1232 tarihli Kayfeng Kuşatmasıdır. Avrupa’da ilk rokete 1258’de Köln’de rastlanmaktadır. 1258’den îtibaren 20 sene içinde Avrupa’da Roger Bacon, Albertus Magrus gibi isimler roketle ilgilenirken birçok Arapça kitaplarda roketler hakkında geniş bilgiler mevcuttur. Bu tarihlerde roketler, kara savaşlarından çok, yelkenleri yaktığı için deniz savaşlarında kendini gösterdi. Hindistan-Seringapatan’da 1792-1798 yılları arasında cereyan eden savaşlarda Haydar Ali ve ordusuna ait roketler sebebiyle çok kayıba uğrayan İngilizler, silah olarak kullanılabilecek roket yapmak için çalışmaya başladılar. Birkaç sene sonra roketlerin menzili 200 m’den 3000 m’ye ulaştı. Congreve’nin roketleri ilk defa 1805’te Boulogne’de deniz taarruzunda kullanıldı. Bu dönemde birçok Avrupa devleti roket birlikleri kurdu.
1846’da William Hale, uçuş esnasında roketlerin egzoz kısmına üç küçük meyilli metal taktı. Bu küçük kanalcıklar vasıtasıyle roket dönerek gidiyor ve daha isabetli oluyordu. Birinci Dünya Savaşında Fransızlar, Almanların topçu ileri gözetleyicisi olarak kullandıkları balonları düşürmek için katı yakıtlı roketleri kullanırken, Almanlar da bunların daha geniş ve ipli olanlarını kullandılar. Fakat bu arada özellikle tahrip maksatlı roketler üzerine yoğun çalışmalar yapılıyordu. Daha sonra Fredrich Krupp’un firması tahrip maksatlı roketlerin seri imalatına başladı. Bu roketlerde yakıt % 50 nitrogliserin, % 41 nitro selüloz, % 9 karbonitten meydana geliyordu. İngiltere, Almanya ve Amerika’da da yakıt tipleri üzerine geniş araştırmalar yapılıyordu.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında özellikle Amerika’nın geliştirdiği AT-M1 roketi, en gelişmiş bir antitank roketiydi. İlk defa 1943 senesinde Tunus’a karşı kullanıldı. “Bazuka” adı ile anılan bu roket 50 cm boyunda ve 5.9 cm çapındaydı. Tesirli menzili 180 m olan bu rokete yeni keşfedilen “Munroe Prensibi” ile çalışan patlayıcı konulunca beton ve çelik zırhlar delinebilmiştir. Bu roketin daha kuvvetli ve daha gelişmiş tipi olan 8.75 cm’lik roket ilk defa Kore’de denendi. Daha sonra 11.25 cm’lik M-8 roketleri seri halde imal edilmeye başlandı. 12.5 cm’lik HUAR, 18 cm’lik denizcilerin kullandığı tahrip roketleri ve 16.25 cm’lik uçak roketi RAM bu gelişmeleri takip etti.
İkinci Dünya Harbi yıllarında İngiltere’nin 9.25 cm “Z” roketleri, Rusların Katusha adlı roketleri, Almanların “Nebelwerger 41” ve “Rhenbote” adlı roketleri kullanıldı. Japonların ise bu sırada roketleri pek gelişmiş değildi. Savaştan sonraki 10 sene içinde 1000 kg katı yakıtlı roketler yapılmıştır. Katı yakıtlı roket yardımcı kalkış elemanları “RAKE”ler üzerinde yapılan uzun araştırmalar sonucunda büyük gelişmeler kaydedildi. Bundan sonra Almanya’da sıvı yakıtlı RAKE’ler üzerinde çalışıldı.
Sıvı yakıtlı roketler, 1937’den sonra yaygınlık kazanmaya başladı. Bu çalışmaları Amerikalı fizikçi Robert Hutehings Goddard (1882-1955) başlattı. 1935 senesinde yapılan deneyler başarılı oldu. Bu çalışmalar Avrupa’ya da sıçradı. 1950’lerin ortalarına kadar 15 değişik ülkede 20 roket yapımına başlandı. Çalışmalar hızlandı ve bakışlar uzaya yöneldi.
Roketi kim icat etti. Roket, roket motoruyla çalışan uçan araçtır. Roket motoruna da kısaca roket denir. Roketlerin füzelerden farkı, roketlerin sadece roket motorlarıyla, füzelerin ise hem roket motorları hem de herhangi bir jet motoru, ramjet, pulsjet veya turbojet ile çalışabilmesidir. Roket motorları hem yakıtı hem de yakıtın
yanmasını sağlayan oksitleyici maddeyi bünyesinde bulundurur. Dış atmosfer havasına ihtiyaç duymaz. Bu sebeple dış çevreye bağlı olmadığı için boşlukta dahi çalışabilir. Esas olarak katı ve sıvı yakıtlı olmak üzere iki çeşide ayrılırlar.
Barutla, roketin kullanılması hemen hemen aynı tarihlere rastlar. M.S. 1200’lerde Çinlilerin kağıtlara sardıkları kara barutu roket gibi kullandıkları iddia edilmektedir. Kayıtlara geçmiş ilk roketin kullanıldığı yer, 1232 tarihli Kayfeng Kuşatmasıdır. Avrupa’da ilk rokete 1258’de Köln’de rastlanmaktadır. 1258’den îtibaren 20 sene içinde Avrupa’da Roger Bacon, Albertus Magrus gibi isimler roketle ilgilenirken birçok Arapça kitaplarda roketler hakkında geniş bilgiler mevcuttur. Bu tarihlerde roketler, kara savaşlarından çok, yelkenleri yaktığı için deniz savaşlarında kendini gösterdi. Hindistan-Seringapatan’da 1792-1798 yılları arasında cereyan eden savaşlarda Haydar Ali ve ordusuna ait roketler sebebiyle çok kayıba uğrayan İngilizler, silah olarak kullanılabilecek roket yapmak için çalışmaya başladılar. Birkaç sene sonra roketlerin menzili 200 m’den 3000 m’ye ulaştı. Congreve’nin roketleri ilk defa 1805’te Boulogne’de deniz taarruzunda kullanıldı. Bu dönemde birçok Avrupa devleti roket birlikleri kurdu.
1846’da William Hale, uçuş esnasında roketlerin egzoz kısmına üç küçük meyilli metal taktı. Bu küçük kanalcıklar vasıtasıyle roket dönerek gidiyor ve daha isabetli oluyordu. Birinci Dünya Savaşında Fransızlar, Almanların topçu ileri gözetleyicisi olarak kullandıkları balonları düşürmek için katı yakıtlı roketleri kullanırken, Almanlar da bunların daha geniş ve ipli olanlarını kullandılar. Fakat bu arada özellikle tahrip maksatlı roketler üzerine yoğun çalışmalar yapılıyordu. Daha sonra Fredrich Krupp’un firması tahrip maksatlı roketlerin seri imalatına başladı. Bu roketlerde yakıt % 50 nitrogliserin, % 41 nitro selüloz, % 9 karbonitten meydana geliyordu. İngiltere, Almanya ve Amerika’da da yakıt tipleri üzerine geniş araştırmalar yapılıyordu.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında özellikle Amerika’nın geliştirdiği AT-M1 roketi, en gelişmiş bir antitank roketiydi. İlk defa 1943 senesinde Tunus’a karşı kullanıldı. “Bazuka” adı ile anılan bu roket 50 cm boyunda ve 5.9 cm çapındaydı. Tesirli menzili 180 m olan bu rokete yeni keşfedilen “Munroe Prensibi” ile çalışan patlayıcı konulunca beton ve çelik zırhlar delinebilmiştir. Bu roketin daha kuvvetli ve daha gelişmiş tipi olan 8.75 cm’lik roket ilk defa Kore’de denendi. Daha sonra 11.25 cm’lik M-8 roketleri seri halde imal edilmeye başlandı. 12.5 cm’lik HUAR, 18 cm’lik denizcilerin kullandığı tahrip roketleri ve 16.25 cm’lik uçak roketi RAM bu gelişmeleri takip etti.
İkinci Dünya Harbi yıllarında İngiltere’nin 9.25 cm “Z” roketleri, Rusların Katusha adlı roketleri, Almanların “Nebelwerger 41” ve “Rhenbote” adlı roketleri kullanıldı. Japonların ise bu sırada roketleri pek gelişmiş değildi. Savaştan sonraki 10 sene içinde 1000 kg katı yakıtlı roketler yapılmıştır. Katı yakıtlı roket yardımcı kalkış elemanları “RAKE”ler üzerinde yapılan uzun araştırmalar sonucunda büyük gelişmeler kaydedildi. Bundan sonra Almanya’da sıvı yakıtlı RAKE’ler üzerinde çalışıldı.
Sıvı yakıtlı roketler, 1937’den sonra yaygınlık kazanmaya başladı. Bu çalışmaları Amerikalı fizikçi Robert Hutehings Goddard (1882-1955) başlattı. 1935 senesinde yapılan deneyler başarılı oldu. Bu çalışmalar Avrupa’ya da sıçradı. 1950’lerin ortalarına kadar 15 değişik ülkede 20 roket yapımına başlandı. Çalışmalar hızlandı ve bakışlar uzaya yöneldi.
Yorumlar
Yorum Gönder