Ana içeriğe atla

Zeplini İlk kim buldu icat etti mucidi kimdir tarihi

Zeplin nedir ilk kim buldu ve kullandı

Zeplin Hafif bir gazla doldurularak havada askıda kalma özelliği kazandırılmış, idâre edilebilir balonlu hava gemisi. Zeplini balondan ayıran en büyük özellik tahrik ve dümen sistemidir. Zeplin’de gaz olarak Helyum kullanılır.
Zeplin, iskeleti mâdenî birçok balon hücrelerin bir araya gelmesinden hâsıl olan aerodinamik yapıya sâhip bir gemi görünümündedir. Zeplinin irtifâ
kazanması ve kaybetmesi balon hücrelerine hafif gaz doldurup boşaltmakla, ileri hareketi ise bir pervâneli motor tarafından sağlanır. Zepline yön verme, irtifâ kazandırma veya kaybettirme dümenlerle de temin edilir. Prensip olarak Zeplinin yapı ve havadaki hareketi denizaltının yapı ve su altındaki hareketine benzer.,


Ferdinand Von ZAPPELİN; Zeplinin ilk yapımcısı. Württemberg’in başlıca mahkeme görevlilerinden birinin oğludur. Ludwigsburg Askerî Akademisini, Tübingen Üniversitesini bitirmiş ve 1859’da askerî görev almıştır. 1864’te ABD’ye giden Zeppelin, Amerikan sivil savaşına katılmıştır. Daha sonraları Mississippi sularındaki deneycilere
katılmıştır. Bundan sonra ilk balonunu yapmıştır. Avrupa’ya döndükten sonra Württemberg’de
Prusya’ya karşı yapılan Yedi Hafta Savaşlarına (1866) katılmış, Fransız-Prus Savaşında (1870-1871)
subay olarak görev almıştır. 1891’de 53 yaşındayken general rütbesine yükseldi ve âniden emekli
oldu. Bundan sonra vaktini, kontrol edilebilir balonlarla uğraşarak geçirdi.

Dış ve iç kaynaklardan aldığı yardımlar sâyesinde deneylerini tamamlayarak 1900’de bir hava gemisini
uçurmayı başardı. İlk uçuşu yirmi dakika kadar sürdü. 1914’e kadar zeplin adı verilen balonları 1800
km’den fazla uçuş yapmış ve bunlardan 13’ü düşmüştü. Birinci Dünyâ Savaşının başlarında İngiltere’yi
bombalamak için kullanılan Zeplinler kısa zamanda tehlikeli hâle geldi. Sonra da uçaklar zeplinlerin
yaptığı işi yapmaya başladı.

Zeplinin târihî gelişimi 1783 senesinde ilk balon uçuşu ile başlar. 1851 senesinde Henri Giffard isimli
bir Fransız kâşif üç beygir gücünde buhar kuvvetiyle çalışan pervâne motorunu geliştirince, balona
yatay yönde hareket imkânı sağlanmış oldu. İçten patlamalı benzin motor tatbikatı 1872’de Alman
mühendisi Paul Haenlein ile başlamıştır. 1883 Ekiminde ise elektrik motoru ile çalışan ilk zeplin
yapıldı. Almanların 1900 senesinde yaptığı LZ-1 Zeplini 140 metre boyunda ve 13 metre çapında
büyük bir hava gemisi idi. Bu gemi 24 adet boyuna ve 16 adet dâire biçiminde enine mukavim
elemanlardan meydana geliyor ve 16 beygir gücündeki motoru ile saatte 33 kilometre hız yapıyordu.
Yatay ve baş-kıç doğrultusundaki denge kontrolları hem dümen hem de uç taraflarda bulunan balon
odaların gaz basınçları ayarlanarak yapılıyordu. Bunu Almanların ABD’ye harp tazminatı olarak yaptığı
LZ-126 “Los Angeles” tâkip etti. 1928 senesinde yapılan LZ-127 “Gıraf Zeppelin” 590 seferde 13.110
kişi ve 200 ton yük taşımıştır. 1936 senesinde yapılan LZ-129 “Hindenburg” zeplini 1100 beygir
gücünde tahrik motoruna sâhip olup, saatte 110 kilometre hız yapıyordu. Bu zeplinle Atlantik seferleri
düzenlenmiş, on seferde 1002 kişi taşınmıştır. 1938 senesinde yapılan LZ-130 “Graf Zeppelin” ise
helyumla çalışıyordu. İkinci Dünyâ Savaşının başlaması ile zeplin inşâası da durdu. Günümüzde çeşitli
kolaylıkları düşünülerek üzerinde çalışmalar yapılmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz