Ana içeriğe atla

cep telefonun tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Motorola firmasının CEO’su (bir numaralı yöneticisi), eşiyle birlikte Karayip’teki el değmemiş küçük adalardan birine tatile gitmiş. CEO’nun eşi otele yerleştikten sonra çocuklarını arayıp konuşmak istemiş. Ama adada telefon falan yok. Birden çok sinirlenmiş. Oysa ki el değmemiş bir adaya maceralı bir gezi yapmalarını isteyen kendisiymiş. Eşine “Koskoca Motorola’nın başındasın. Portatif bir telefon yapmayı neden bugüne kadar başaramadın?” demiş. Ve CEO, tatil bitip de Motorola’daki koltuğuna oturduktan hemen sonra, cep telefonuyla ilgili çalışmalara başlamış.
İlk cep telefonunu 1973′te Michael Cooper çalıştığı Motorola firmasında geliştirmiştir. Modeli Motorola Dyna-Tac’dir. GSM Tarihçesi 1973 yılında ilk cep telefonunun mucidi olan Martin Cooper, GSM teknolojisinde pek çok yenilik bekliyor. İlk cep telefonunu 30 yıl önce üreten Martin Cooper bugün 70 li yaşlarda.
Motorola’da mühendis olarak çalışırken ürettiği cep telefonunun son on yılda hızla yayılmasını ve 850 gram ağırlığındaki bir tuğla görünümünden 80 – 90 gram ağırlığındaki teknoloji ürünlerine dönüşmesini ilgiyle izliyor. Ancak Cooper’a göre bu teknolojiler daha başlangıç.
Cooper’ın hayalinde kulağın arkasına sığabilecek kadar bir cep telefonu üretilmesi yatıyor. Sesli emirle ya da kullanıcının düşüncesiyle arama yapacak telefon, bir arama geldiğinde ise çalmak yerine, kullanıcısının kulağını gıdıklayacak. Tuğla Cep Telefonu Ürettiği kablosuz cep telefonuyla ilk görüşmeyi 3 Nisan 1973 tarihinde yaparak tarihe geçen Cooper’ın ilk Motorola cep telefonu 850 gram ağırlığında, 25 cm yüksekliğinde, 8 cm derinliğinde ve 4 cm genişliğindeydi.
Şu anda üretilen ve avuçiçinde kaybolacak kadar küçük cep telefonlarıyla karşılaştırıldığında daha çok bir tuğlayı andıran ilk cep telefonu üretildiği dönem için bir devrim niteliği taşıyordu. Cep telefonundan önce kullanılan araç telefonlarının yaklaşık 13 kg ağarlığında olduğu düşünülürse ilk cep telefonunun getirdiği değişimi anlamak daha kolay olabilir.
Cooper, Motorola’da sistem bölümü müdürü olarak çalıştığı dönemde, cep telefonunun geliştirilmesinin ardında yatan fikri şöyle açıklıyor: Temel hayalimiz insanların arabalara konuşmak zorunda kalmamasıydı. İnsanlar bir masayı ya da bir duvarı aramak istemiyorlardı. Diğer insanları aramak istiyorlardı.1 Milyar Kullanıcı Araştırma kuruluşu Gartner Dataquest’in araştırmalarına göre sadece geçen sene içerisinde 423 milyon adet cep telefonu satıldı ve dünya üzerindeki cep telefonu kullanıcısı sayısı 1 milyar kişiyi geçti. Avrupa ülkeleri yüzde 80′lere varan cep telefonu penetrasyonlarıyla dünyada cep telefonunun en yoğun kullanıldığı bölgeyi oluşturuyorlar. Cep telefonu kullanımının en hızlı arttığı ülkeler ise düşük kullanım yüzdelerini hızla artıran Çin ve Hindistan. Şu anda cep telefonu üretiminde dünyanın en büyük ikinci firması olan Motorola, 30 yıl önce yüz milyon dolarlık ciro hedefiyle kurduğu cep telefonu bölümünden, sadece 2002 yılının son çeyreğinde 3.3 milyar dolarlık bir ciro yaptı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz