Ana içeriğe atla

daktilonun tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Bir dönem oldukça yaygın olan daktilo hızlı ve düzgün yazı yazmanın anahtarı konumunda bulunuyordu. Bilgisayar ve yazıcıların yaygın kullanımının artmasıya artık raflarda veya dolaplarda yer alan daktilonun icat edilmesi bir çok denemenin sonucunda olmuştur. Pratikte başarılı sonuç veren ilk daktilo, 1808 yılında İtalya’nın Reggio Emilia yöresinden Pellegrine Turri tarafından geliştirildi. Turri, gözleri görmeyen arkadaşı Kontes Carolina Fantoni’nin rahatlıkla yazabilmesi için yapmıştı.
Turri ve Fantoni, bu aygıtın da yardımıyla uzun süre mektuplaştılar.Kontesin, 1808-1810 yılları arasında daktiloyla yazdığı mektupların 16 tanesi, halen Reggio eyalet arşivlerinde saklanmaktadır. Daktilonun teknik yapısına ilişkin olarak elimizde hiçbir bilgi yok. Ancak eldeki mektupların incelenmesiyle, bu daktilonun 27 tuşu bulunduğu anlaşılıyor. Bu tuşlardan 23 tanesi, İtalyan alfabesindeki harfleri, dört tanesi de noktalama işaretlerini taşıyordu.
Seri üretimi yapılan ilk daktilo ise Danimarka’da “Skrivekugle-Yazan Top” adıyla 1870 yılının Ekim ayında piyasaya çıktı. Aygıtın mucidi Pastor Malling Hansen idi. Üretimini ise Kopenhag’daki Jurgens Mekaniske Establissement tesisleri gerçekleştirdi. Pirinç ve çelikten yapılan bu daktilonun ağırlığı 80 kilo civarındaydı. Üzerinde 52 tuş vardı. 1872 yılında İngiltere’de satışına başlandığında fiyatı 100 sterlindi. Hansen’in buluşu olan daktilolar, Avrupa’da ve Amerika’da satıldı ve pek çok modeli Birinci Dünya Savaşı’nda kullanıldı.
Hem büyük, hem de küçük harf yazabilen ilk daktiloyu, 1878 yılında New York’taki Remington firması üretti. 1883 yılında, Kanada’nın Toronto kentinde faaliyet gösteren Hortor firması, kullanan kişinin yazdıklarını görebildiği ilk daktiloyu yaptı. Portatif ilk daktilo ise 1897 yılında, ABD’nin Stamford kentinde Blickensderfer firmasınca, Blick No7 modeliyle piyasaya çıkarıldı. Bu ilk portatif daktilonun ağırlığı 3.5 kiloydu. 1901 yılında, Washington’daki Cahili Writing Machine Co. şirketi, Dr. Thaddeus Cahill’in buluşu olan ilk elektrikli daktilonun üretimini başlattı. İlk 40 aygıtın maliyeti 157 bin doları bulunca, projeden vazgeçildi. 1902 yılında Blickensderfer şirketi, ilk başarılı elektrikli daktilo üretimini gerçekleştirdi.
İlk daktilo kursu ise 1877 yılında New York’ta daktilo üretimi yapan YWCA firmasının merkez bürosunda açıldı. İlk sekiz kursiyer hanım, yeteneklerinden çok, konuya olan istekleri gözönüne alınarak seçildi. Çünkü, hiç kimse, altı ay gibi kısa bir zamanda, bir “kadının” daktilo öğrenebileceğine inanamıyordu. Ancak, sekiz kursiyer de yeteneklerinden kuşkuya düşenleri mahçup ederek, “başarılı” oldular ve hemen iş buldular. Ne var ki, bu çalışma, pek çok kişi tarafından şiddetle eleştiriliyordu. Hatta, bu gelişmeyi bir “ahlak çöküntüsü” olarak değerlendirenler bile çıktı. Yine de kızlar, yılmadan çalışmalarını sürdürdüler. Bu, başka hanımların da konuya ilgi duyabilmek cesaretini göstermelerini kolaylaştırdı ve YWCA’nın kursları daha geniş bir kadro ve öğrenci sayısıyla sürdü.
İlk daktilo ile yazı yazma yarışması 25 Temmuz 1888 günü Cincinnati’de yapıldı ve Salt Lake City Federal Mahkemesi’nin zabıt kâtibi Frank McGurrin birinci oldu. McGurrin, Remington marka daktilosunu kullanırken, harflere hiç bakmıyor ve 10 parmağıyla yazıyordu. Rakibi Louis Taub ise, gözünü Caligraph marka daktilosunun tuşlarından hiç ayıramadığı gibi, yalnızca dört parmağını kullanabiliyordu. Bu ona hem 500 dolarlık ödülü, hem de işini kaybettirdi. Çünkü, bu yarışmanın hemen ardından dünyanın her yerinde 10 parmak daktilo yazma kursları açıldı ve McGurrin gibi daktilo kullanamayanlar zor iş bulur oldular.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz