Ana içeriğe atla

Görüntülü telefonun tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Bir çok insan görüntülü konuşmanın henüz çok yeni bir teknoloji olduğunu düşünebilir. Ama sanıldığı kadar yeni bir teknoloji değildir. Her iki yönde de ses ve görüntü iletebilen ilk görüntülü telefon sistemini, Alman Postanesi için yaptığı çalışmalar sırasında G.Karawinkel geliştirdi ve buluşunu 1929 yılının yaz aylarında yapılan Berlin Radyo Fuarı’nda tanıttı. Aygıt, daha sonra Münih’teki Deutsche Museum’a kaldırıldı ve 1930 yılından 1945 yılına kadar bu müzede meraklılara tanıtıldı.
19 Mayıs 1932 günü de İngiltere’de Baird kuruluşlarında gerçekleştirilen televizyonlu telefon, H.J.Barton-Chapple tarafından Paris’- te tanıtıldı. Alıcı-vericilerden bir takım, Le Matin gazetesinin bürosuna, bir başka takım da Lafayette Galerileri’ne yerleştirildi. İki ayrı yerde bulunan insanlar, yapılan denemeler sırasında, birbirlerini görüp konuşmayı başardılar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz