Ana içeriğe atla

Güneş enerjisi tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Güneşten elde edilen enerji. Güneş enerjisi, son yıllarda yenilenebilen enerji kaynakları içinde, üzerinde en çok çalışılanı olmuştur. Güneş,
dünyâmıza ve diğer gezegenlere enerji veren büyük bir enerji kaynağıdır. Bitkiler, canlı doku üretmek
ve besin yapabilmek (fotosentez) için güneş enerjisinden faydalanır. Rüzgâr, güneş ışınlarının sıcaklık
farkı hâsıl etmesinden meydana gelir.
Kömür ve bitki artıklarından petrol meydana gelmesi de güneş
enerjisi sâyesindedir.
Güneş ışınları, asırlardan beri yeryüzüne geldiği hâlde, faydalanmaya başlama oldukça yenidir.
Archimedes (Arşimed)in (M.Ö. 267) iç bükey aynalarla güneş enerjisini odaklıyarak Sirakuza’yı
kuşatan gemileri yaktığı iddia edilmektedir. Güneş enerjisi konusundaki çalışmalar 1600 yılında
Galile’nin merceği bulmasıyla artmıştır. İlk defâ Fransa’da, Belidor (1725) tarafından güneş enerjisi ile
çalışan bir pompa yapılmıştır. Mouchot, 1860 yılında parabolik aynalar yardımıyla güneş ışınlarını
odaklıyarak, küçük bir buhar makinası yapmıştır. İlk defâ güneş enerjisi ile çalışan, hava çevrimli
makinayı, 1868 yılında Ericsson geliştirmiştir. Bu yıllarda güneş enerjisi konusunda çalışmalar
yoğunlaşmış, tatlı su elde edilmesi ve güneş ocakları ile ilgili çok sayıda çalışmalar yapılmıştır. Adams,
Hindistan’da yedi askerin yemeğini en soğuk ay sayılan Ocak ayında, konik yansıtıcılı güneş ocağıyla
iki saatte pişirmiştir. Shuman ve Boys, 1913 yılında parabolik aynalar yardımıyla bir buhar üreticisi
yapmışlar ve bundan faydalanarak Nil Nehrinden su çeken 50 BG’deki sulama pompasını
çalıştırmışlardır.
Birinci Dünyâ Savaşı ve sonrasında petrolün önem kazanmasıyla güneş enerjisi üzerindeki çalışmalar
araştırma seviyesinde kalmıştır. Güneş enerjisinin önem kazanması daha çok 1973 yılındaki dünyâ
enerji kriziyle başladı. Petrol fiatının gittikçe artması, yeni kaynaklar üzerindeki çalışmaları artırmış,
özellikle güneş enerjisi, üzerinde en çok çalışılan konu olmuştur.
Güneş enerjisinin diğer enerji türlerine göre çok sayıda avantajı mevcuttur:
a) Tükenmeyen enerji kaynağı olmasıdır.
b) Temiz enerji türüdür.
c) Doğabilecek ekonomik bunalımdan etkilenmez.
d) Mahallî uygulamalara elverişlidir.
e) Çok sayıdaki ülkede faydalanılabilir.
f) Karmaşık teknolojiye ihtiyaç duyulmamaktadır.
g) İşletme masrafları çok azdır.
ğ) Güneş enerjisinin gaz, duman, kükürt veya radyasyon gibi zararlı artıkları yoktur.
Enerjiden ihtiyaç duyulduğu bölgede faydalanılabileceğinden enerjinin nakil problemi de yoktur. Güneş
enerjisinin diğer enerji kaynaklarına göre çok sayıda üstünlükleri olmasına rağmen, günümüzde
uygulamalarının az oluşunun sebepleri vardır:
a) Birim yüzeye gelen güneş ışınları devamlı olmadığından depolama gerekmektedir, b) Enerji
ihtiyâcının fazla olduğu kış aylarında, güneş ışınları az ve geceleri ise hiç yoktur, c) Güneş
enerjisinden faydalanılan birçok tesisâtın ilk yatırım masrafları fazladır. Halihazırda ekonomik değildir.
Günümüzde, özellikle petrol fiatlarının çok hızlı artması, güneş enerjisini gittikçe câzip kılmakta ve
güneş enerjisinden faydalanılan sistemlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Türkiye’de, güneş
enerjisi konusundaki çalışmalar yenidir. Özellikle 1973 enerji krizinden sonra ülkemizde de güneş
enerjisi ile ilgili çalışmalar fazlalaşmış ve 1975 yılından sonra güneş enerjisi ile sıcak su temin edilen
sistemler yaygınlaşmıştır. Hâlen, yüzün üzerinde güneş toplayıcısı îmâl eden firma bulunmaktadır.
Güney ve batı sâhillerimizde çok sayıda güneş enerjili sıcak su sistemi mevcuttur.
Güneş enerjisinden faydalanma: Güneş enerjisinden direkt faydalanılan sistemler, aktif ve pasif
sistemler diye iki açıdan incelenmektedir. Toplayıcılar veya diğer herhangi bir dönüştürücü ile
güneşten enerji teminine aktif faydalanma denir. Özellikle binaların yön, geometri ve yapı
elemanlarının değişimiyle güneşten enerji teminine pasif faydalanma denir.
Güneş enerjisinden faydalanma şekillerinden bâzıları: 1) Sıcak su temini, 2) Meskenlerin ısıtılması,
3) Meskenlerin serinletilmesi, 4) Kurutma, 5) Tarımda faydalanma, 6) Güneş fırınları ve güneş
ocakları, 7) Güneş pompaları, 8) Yüzme havuzlarının ısıtılması, 9) Isı pompası, 10) Elektrik elde
edilmesi, 11) Soğutma sistemlerinde, 12) Tuz temini, 13) Deniz suyundan saf su elde edilmesi, 14)
Yapma fotosentez, 15) Sera ısıtmasıdır.
Yukarıda belirtilen uygulamaların birçoğunda güneş ışınları biri ısı değiştiricisi (genellikle düz toplayıcı)
aracılığıyla bir akışkana (su, hava) aktarılır. Sıcaklığı artan akışkan, faydalanma maksadına göre
depolanır veya sisteme gönderilir.
Güneş toplayıcıları: Güneş ışınları ile bir akışkanın sıcaklığının artmasını sağlayan gereçlere güneş
toplayıcıları (kollektörü) adı verilir. Başka bir ifâdeyle, güneş toplayıcıları, güneşin ışık enerjisini ısı
enerjisine dönüştürürler. Konstrüksiyon şekline göre düz ve odaklı, kullanılan akışkan cinsine göre
sıvılı ve gazlı (havalı) toplayıcılar olarak gruplandırılabilir. Akışkan sıcaklığının 100°C’den daha düşük
olabileceği sistemlerde (sıcak su temini ve hacim ısıtması gibi) düz toplayıcılar kullanılır. Sıcaklığın
100°C’den daha yüksek değerlerinin gerektiği durumlarda ise odaklı toplayıcıların kullanılması
gerekmektedir. Pratikte, güneş enerjisinin en yaygın kullanıldığı su ısıtması gibi durumlarda 100°C’den
daha düşük sıcaklıklar yeterli olduğundan düz toplayıcılar daha çok kullanılmaktadır.
Toplayıcı tipi, faydalanılan enerji türüne göre seçilir. Sıcak su temininde sıvılı toplayıcılar, ev
ısıtmasında havalı toplayıcılar tercih edilir.
Güneş ışınlarının miktarı, senenin günlerine, bulutluluk oranına, çevrenin topoğrafik yapısına ve
coğrafik faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Fazla bulutlu geçen bölgelerde, direkt güneş ışınım
miktarı az olduğundan toplayıcı verimi düşüktür ve çoğu zaman hiç toplanamaz. Odaklı ve düz
toplayıcıların birbirlerine göre bâzı avantajları vardır. Odaklı toplayıcılarda çok yüksek sıcaklıklara
çıkılabildiği hâlde, yapımı zor ve pahalıdır.
Düz toplayıcılar: 1) Konstrüksiyonu daha basittir. 2) Yayılı ışınımdan da faydalanabilir. 3) Tesisatın
yerleştirileceği zeminin hazırlanması kolaydır. 4) Hareketli kısımları yoktur. 5) Hava şartlarına karşı
mukavim ve daha uzun ömürlüdür. 6) İşletme masrafları azdır. 7) Ancak 100°C sıcaklığa kadar
çıkabilir.
Basit ve kullanışlı olması sebebiyle pratikte daha çok kullanılan bir düz toplayıcı tipi genellikle beş
kısımdan meydana gelir: 1) Güneş ışınlarını geçiren ve üstten ısı kaybını önleyen, bir veya çok
sayıdaki saydam veya yarı saydam örtü. 2) Enerji toplayan siyah yüzey. 3) Isı taşıyan akışkanın
dolaştığı borular veya tüpler. 4) Toplayıcının alt kısmında olan, ısı kaybını azaltmak için kullanılan
yalıtkan cisim (cam yünü, strofor, mantar vs.). 5) Toplayıcıyı dış etkenlerden koruyan ve yukarıda
belirtilen elemanları bir araya getiren kılıf.
Bâzı toplayıcı tiplerinde de yukarıda sayılan elemanların bir kısmı bulunmaz. Meselâ; havalı
toplayıcılarda siyah yüzey ve borular yerine siyaha boyanmış katlı camlar veya matris tipi elemanlar
kullanılır.
Odaklı toplayıcılar: 1) Yüksek sıcaklıklar elde edebilir. 2) Konstrüksiyonları daha zor ve daha
pahalıdır. 3) Sâdece direkt güneş ışınlarından faydalanılabilir. 4) Tesisatın yerleştirilmesi için özel
yerler hazırlanmalıdır. 5) Güneşi tâkibeden mekanizmalara ihtiyaç duyulur. 6) İşletme masrafları düz
toplayıcılara göre daha fazladır.
Güneş enerjili sıcak su sistemleri: Meskenlerde sıcak su temini için kullanılan enerji, bina için
gerekli olan enerjinin % 12’si mertebesindedir. Sıcak su temini için daha ziyâde gaz, fuel-oil, odun
veya elektrik enerjisi kullanılmaktadır. Son zamanlarda, güneş enerjisinden de istifâde edilmektedir.
Güneş enerjisi potansiyeli büyük ülkelerde (ABD, Japonya, Avustralya vs.), meskenlerin sıcak su
ihtiyacının büyük bir kısmı, güneş enerjisi ile temin edilmektedir. Birçok ülkede, sıcak suyun güneş
enerjisinden faydalanılarak hazırlanması için teşvik tedbirleri alınmaktadır.
Güneş enerjili sıcak su ısıtıcıları çok değişik şekillerde yapılabilmektedir. Basit tip sıcak su ısıtıcılarında
enerji toplama ve depolama aynı kap içinde yapılır. Kendinden depolu sıcak su ısıtıcıları denilen bu
ısıtıcıların avantajı, taşınabilir olmalarıdır.
Tabiî dolaşımlı sistemler: En yaygın kullanılan sıcak su ısıtma sistemlerindendir. “Termosifon tipi su
ısıtıcısı” olarak da isimlendirilir. Sistem düz toplayıcılardan ve yalıtılmış bir depodan ibârettir. Açık veya
kapalı devreli olarak yapılabilirler. Tabiî dolaşımlı, açık devreli sıcak su sisteminde, toplayıcılarda
ısınan su genişleyerek deponun üst kısmından depoya akar. Bunun yerini deponun altındaki soğuk su
alır. Güneş ışınlarının olduğu ve toplayıcı sıcaklığı depo sıcaklığından büyük olduğu müddetce
sirkülasyon devâm eder. Soğuk iklimlerde toplayıcılarda dolaşan suyun donma problemi vardır.
Donma ihtimâlinin olduğu günlerde sistemin boşaltılması lazımdır. Ayrıca, toplayıcılarda dolaşan su ile
kullanılan su karışıyorsa, toplayıcı borularında korozyona sebebiyet verebilir veya kireçlenme ile boru
et kalınlığı artabilir. Bu problemleri ortadan kaldırmak için, toplayıcı devresinde donma sıcaklığı düşük
ve antifiriz ilaveli akışkan dolaştırılarak, sistem kapalı devreli yapılır.
Tabiî dolaşımlı sıcak su sistemlerinde, pompaya ve otomatik kumanda cihazlarına ihtiyaç
olmadığından, basit ve kullanışlıdırlar. Ancak, sirkülasyonun olabilmesi için, deponun toplayıcılardan
daha yüksekte olması gerekir. Bu sebeple de sistemin yerleştirilmesi zordur.
Pompalı sistemler: Pompalı sıcak su sisteminde, genel olarak pompa, diferansiyel, termostat, sıcak
su deposu, genişleme tankı ve çek valf bulunur. Tabiî dolaşımlı sistemlerde olduğu gibi açık devreli
veya kapalı devreli yapılabilirler.
Sıcak su üretiminde kullanılan toplayıcılar, bulunduğu yerin enlemine eşit eğimde ve güneye doğru
olarak yerleştirilmelidirler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Matrisi İlk kim buldu icat etti mucidi kimdir tarihi

Matris Dedektörü nedir türleri ilk kim buldu ve kullandı mucidi icadı Matematikte matris veya dizey, dikdörtgen bir sayılar tablosu veya daha genel bir açıklamayla, toplanabilir veya çarpılabilir soyut miktarlar tablosudur. Dizeyler daha çok doğrusal denklemleri tanımlamak, doğrusal dönüşümlerde (lineer transformasyon) çarpanların takibi ve iki parametreye bağlı verilerin kaydedilmesi amacıyla kullanılırlar. Dizeylerin toplanabilir, çıkartılabilir, çarpılabilir, bölünebilir ve ayrıştırılabilir olmaları, doğrusal cebir ve dizey kuramının temel kavramı olmalarını sağlamıştır.