Ana içeriğe atla

Konservenin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Taze yiyeceklerin kapalı kaplarda uzun süre sağlıklı bir biçimde korunabileceği fikrini ilk geliştiren kişi, Parisli Nicolas Appert’tir. 1795 yılında, Fransız Hükümeti, besinlerin konserve olarak saklanabileceği bir yöntemi bulana 12 bin frank ödül verileceğini duyurdu. Bu ödülün cazibesine kapılan Nicolas Appert, ticari açıdan da pratik bir uygulama yaptı. Madeni kaplar yerine cam kavanozları tercih etti. Yine de bugünün teneke konserve endüstrisi, kuruluş fikrini Appert’in girişimlerine borçludur.
Nicolas Appert’in çalışmalarının sonucu ilk kez 1804 yılında denendi. Denizcilik Bakanı, Appert’in konservelerinden bir kısmının Bres’teki deniz üssüne gönderilmesini emretti. Burada, kavanozlar üç ay açılmadan saklandı. İlk örneklerin incelenmesinden sonra, Paris Sağlık Müdürlüğü’ne şu rapor gönderildi: “Kavanozdaki et suyu gayet lezzetli. İçindeki et parçaları da öyle. Ancak, miktar olarak biraz az. Etli ve etsiz olarak hazırlanan fasulye ve bezelye konserveleri de, henüz dallarından koparılmışcasına taze ve lezzetli!”
Aynı yıl Appert, Paris’in banliyölerinden Massy’de bir konserve fabrikası kurdu. Gerekli taze sebzeyi yetiştirmek üzere, fabrikanın civarında geniş bahçeler satın aldı. Konservecilikte teneke kapların kullanılmasına ise, ilk kez 1812 yılında Bermondsey’ de Donkin and Hall firması tarafından başlandı. Appert’in karşılaştığı en büyük güçlük, kavanozların sıkıca kapatılmasıydı. Bu güçlüğü yenebilmek için beş kat muhafaza içine alıyordu. Bu sorunu tamamen ortadan kaldırmayı amaçlayan Bryan Donkin ile John Hail, teneke kutu kullanmaya karar verdiler. Ama, teneke kutuların besin ambalajı olarak kullanılmasının patent hakkı, 1810 yılında Peter Durand adına tescil edilmişti. İki ortak, bin sterlin karşılığında bu hakkı satın aldılar ve başarılı bir sonuç elde ettiler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz