Margarin sıvı, nebati ve hayvani yağlardan elde edilen, katı bitkisel yağ çeşididir. Tereyağı, nefisliği, güzel kokusu, yüksek besleme kabiliyeti ve kolay hazmi sebebiyle her zaman rağbet görür ve zaman zaman da darlığı çekildiğinden pahalılaşırdı. Bundan dolayı tereyağının yerini tutabilecek, ucuz ve tereyağından çok daha uzun zaman saklanması mümkün dayanıklı bir yağ imali düşünülmüştür.
Margarin ilk olarak 1870’te Üçüncü Napolyon’un isteği ile Paris’te
Hippolyte Mege-Mouries adlı Fransız tarafından oleomargarinden yapıldı ve patenti alındı. Oleomargarin, iç yağının sıcakta tazyik ile süzülmesinden elde edilen sıvı yağdır. Otuz kısım oleomargarin, yirmi beş kısım kaymağı alınmış inek sütü ve elli beş kısım su ile uzun zaman karıştırılıp emülsiyon, yani sübye haline getirilip tuz ve boya ilave edilirdi. Böylece 37°C’de eriyen, hazmı kolay iyi margarin elde edilmiş oldu. Bugün oleomargarin yerine sıvı bitkisel yağların ve balık yağlarının, hidrojenlenerek katılaştırılmasından elde edilen stearin yağları kullanılıyor. Katılaştırmada vitaminler bozulduğu için sonradan A ve D vitaminleri ilave edilerek, gıda kıymeti iyi oluyorsa da hazmları güç olmakta, tereyağ yerini tutmamaktadır. Margarin, yunanca “inci” demek olan “margaron” kelimesinden alınmıştır.
III. Napolyon, donanmada tereyağı yerine kullanılmak üzere bir başka madde geliştirilmesi için yarışma açmıştı. Mege-Mouries, bu yarışmaya katılan tek kişi oldu ve kralın koyduğu ödülü de aldı. Mege-Mouries, çalışmalarına iki yıl önce Vincennes’de bir çiftlikte başlamıştı. Hayvanlarını yeterince beslemediği gerekçesiyle köylülerin sert tepkileriyle karşılaşıyordu. Oysa, o bir deney yapmaktaydı. Deney sonunda gördü ki, çok yiyen ineklerden daha çok süt alınmakta, dolayısıyla, bu daha çok sütten de daha çok yağ yapılmaktaydı. Buradan yola çıkarak, sütteki yağ yapıcı maddelerin, hayvanlar tarafından yenen besinlerden geldiğini anladı. Ayrıca hayvanın vücudunda bulunan yağ da sütü oluşturan bir etkendi. Bütün bu yargılardan sonra, içyağı, kaymak, inek memesi, domuz karnı ve soda bikarbonat kullanarak ilk denemelerine başladı. Çalışmasının bir aşamasında, karışımın inci benzeri bir hal aldığını gördü. Bunun üzerine “Margarin”diye bağırdı. Aslında “Margarit” diye bağırmak istemişti ve bu Yunanca sözcük “inci” anlamına geliyordu. Poissy’de bir margarin fabrikası kurulmasına karar verildi. Ancak tam kuruluş çalışmalarının sürdüğü sırada, Fransa-Avusturya savaşı patladı ve proje yarıda kaldı. Bunun üzerine Jan ve Anton Jurgens adlı iki Hollandalı yağ tüccarı, 60 bin frank karşılığında margarin üretim hakkını satın aldılar ve 1871 yılında Hollanda’nın Oss kentinde ilk margarin fabrikasını kurdular.
Yorumlar
Yorum Gönder