Ana içeriğe atla

Saati söyleyen telefonun tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Özellikle günümüzde radyoda çalışan sunucular sürekli olarak saati söyleselerde eskiden bu durum biraz farklıydı. Saati söyleyen ilk telefon, Fransız Posta ve İletişim Bakanlığı için Paris Gözlemevi yöneticisi M. Esclangton tarafından geliştirildi ve 14 Şubat 1933 günü Paris bölgesinde hizmete girdi.İnsanların sık sık gözlemevine saati doğru olarak öğrenebilmek için telefon etmeleri nedeniyle personelinin çok zaman kaybettiğini gören M.Esclangton, otomatik olarak saati söyleyen telefon geliştirmeye karar vermişti. Sonunda isteğine ulaştı.
ve “ÖDE 84 00″ numarayı çeviren Parisliler, dönemin ünlü spikerlerinden Marcel Laporte’un sesinden, dakikası ve saniyesi ile birlikte tam saat ayarını öğrenmeye başladılar. Zamanla bu sistem, taşrada da uygulanmaya başlandı. Ne var ki, taşradaki aygıtların dakikliği biraz kuşkuluydu. İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasından çok kısa bir süre önce, bakanlık yetkililerinden biri, Marseille Posta Merkezi’ne giderek, saati söyleyen telefonun nasıl çalıştığını görmek istedi. Sistemden sorumlu görevliye, saatin dakikliğini nasıl sağladıklarım sordu. “Gayet basit, efendim” dedi görevli, “Marseille Radyosu’nun saat anonslarını sürekli izleyip, saat-telefonun dakik kalmasını sağlıyoruz.” Bakanlık yetkilisi, bu yanıt üzerine Marseille Radyosu’na telefon etti ve bu saat ayarlarını neye göre verdiklerini sordu. Aldığı yanıt şöyleydi: “Otomatik saat söyleyiciye telefon ediyoruz.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz