Ana içeriğe atla

Ucak gemisinin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Uçakların, denizlerde pist olarak kullanabileceği özellikte inşa edilmiş yüzer hava alanı olarak görev yapan büyük tonajlı savaş gemisi. Savaş uçaklarının menzili kısa olduğu için okyanus aşırı savaşlarda
uçağın savaştaki yerini alabilmesi için seyyar hava alanlarına ihtiyaç duyulmuş ve bunun neticesinde uçak gemileri inşâ edilmiştir.

İlk olarak bir uçağın gemiyi üs olarak kullanıp havalanması 14 Kasım 1910’da sivil bir pilot olan Engene Ely tarafından uygulanmıştır. Uçak Amerikan kruvazörü Birmingham’ın tahta kaplı güvertesinden havalanmıştır. Bu tecrübenin tersi 18 Ocak 1911 senesinde yine aynı pilot tarafından
amerikan kruvazörü Pennsylvania’nın güvertesine inerek yapıldı. Bu denemeden sonra ABD Deniz Kuvvetleri uçak gemisi yapımına başladılar. Bunları Japonlar ve İngilizler tâkip ettiler. İkinci Dünyâ
Savaşında uçak gemileri büyük görevler yaparak, önemli bir stratejik silâh olduğunu ispatlamışlardır.
Uçak gemileri sâyesinde okyanuslarda denizaltılar rahat nefes alamamışlardır. Seyyar hava alanı görevi yaptıkları için de ulaşılması zor yerler dahi, uçaklarla bombalanarak stratejik ve lojistik noktalar
imhâ edilebilmiştir.
Uçak gemileri tek başlarına bağımsız bir kara parçası gibi milletlerarası sularda devamlı yer
değiştirerek faaliyetlerini sürdürürler. Bu sâyede düşman hedeflerine menzil olarak yaklaşma imkânı
doğmaktadır. Nükleer silâh taşıyan uçakların bu şartlarda tesirliliği bir kat daha artmaktadır.
Uçak gemileri arızalanan uçakların denizde tâmir edilmesine, yakıt ve cephâne ikmâline de müsâittir.
Uçak gemileri büyük olduğu için bir şehir gibi personelin her ihtiyacına cevap verecek tesisleri de
vardır. Moral yönünden personele karayı özletmeyecek imkânlar tanıdığı için uçak gemileri uzun süre
denizlerde dolaşabilir.
ABD Deniz Kuvvetlerinde 1970’lere kadar denizaltı arama, tarama ve avlama (SVS) ve hücum (CVA)
olarak iki tip uçak gemileri vardı. Daha sonra iki maksatlı CV uçak gemileri yapıldı ve eskileri de bu
maksada uygun olarak değiştirildi. Bu uçak gemileri geniş kapasiteye sâhip, en modern araçlarla,
sistemlerle donatılmıştır. Uçak gemileri kara birliklerini takviye etmek, indirme harekâtı yapmak
maksadıyle helikopter de bulundururlar.
İkinci Dünyâ Savaşından sonra uçak gemilerinde çok gelişmeler olmuştur. 273 metre boyunda ve
42.500 DWT’luk gemiler inşâ edilmiştir. Pilotlar aynadan yansıtılan ışık yardımıyla piste iniş
yaparlarken, daha sonra tam otomatik iniş sistemleri geliştirilmiştir. Çok ağır hava şartlarında dahi
süratli bir jet uçağının uçak gemisinin pistine inişi çok kolaylaşmıştır. Bunun için otomatik iniş radar
sistemlerine ilâve olarak pistte hız kesen yakalama kanca sistemleri de vardır. Dikine havalanan
uçakların yapımından sonra uçak gemilerindeki uçak sayıları da arttırılmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Matrisi İlk kim buldu icat etti mucidi kimdir tarihi

Matris Dedektörü nedir türleri ilk kim buldu ve kullandı mucidi icadı Matematikte matris veya dizey, dikdörtgen bir sayılar tablosu veya daha genel bir açıklamayla, toplanabilir veya çarpılabilir soyut miktarlar tablosudur. Dizeyler daha çok doğrusal denklemleri tanımlamak, doğrusal dönüşümlerde (lineer transformasyon) çarpanların takibi ve iki parametreye bağlı verilerin kaydedilmesi amacıyla kullanılırlar. Dizeylerin toplanabilir, çıkartılabilir, çarpılabilir, bölünebilir ve ayrıştırılabilir olmaları, doğrusal cebir ve dizey kuramının temel kavramı olmalarını sağlamıştır.