Esperanto nedir ilk kim buldu ve kullandı
Lingvo Internacia adını taşıyan Esperanto , 1887 yılında Varşova’da Dr. Ludoviç Zamenhof adlı Rus tarafından oluşturulan ve farklı dilleri konuşan toplumların ortak dili olmak üzere oluşturulmuş yapay dildir. Dr. Ludoviç Zamenhof 1859 yılında Bielostock adlı kasabada dünyaya geldi. Bu kasabanın sakinlerini Ruslar, Polonyalılar, Almanlar ve Yahudiler
oluşturuyordu. Zamenhof da bir Yahudi aileden geliyordu. Gençlik yıllarında, farklı diller konuşan kasabalılar arasındaki kötü ilişkiler, Zamenhof ‘u çok rahatsız etti. Bunun üzerine yeni bir dil geliştirerek, insanlar arasında kardeşliği ve dostluğu, bu dil aracılığıyla gerçekleştirmeye karar verdi. Söz konusu dil, kendisi gibi düşünenler tarafından okullarda öğrenilebilirdi. 14 yaşında bir öğrenciyken (Varşova Klasik Akademisi’nde) bu amaca yönelik çalışmalarına başladı. 19 yaşına geldiğinde (1878) altıyedi arkadaşım da ikna etmeye yetecek kadar yol almıştı. 17 Aralık 1878 günü evinde bir toplantı düzenledi ve arkadaşlarıyla birlikte yeni bir konuşma ve şarkı dilinin doğuşunu kutladı.
Ne var ki, Esperanto’nun bu ilk öncüleri, tutucu büyüklerinin sert tepkilerine dayanamadılar ve Zamenhof, yoluna tek başına devam etmek zorunda kaldı. Birçok düzenlemenin ardından, 15 yıllık emeğinin sonucu, 40 sayfalık bir kitap haline geldi. Kitabın başına koyduğu bir önsözle, yazar, kitapla ilgili tüm haklarından feragat ettiğini duyurdu. Zira ona göre, “Uluslararası bir dil, tıpkı ulusal dillerde olduğu gibi, herhangi bir bireyin değil, toplumun malıydı.” Esperanto’nun ilk yandaşları genellikle, Almanlar, İsveçliler ve Ruslardan oluşuyordu. Rus Esperantocular arasında ünlü yazar Leo Tolstoy da vardı. Yeni dünya dili, Batı’ da en büyük ilgiyi Fransızlardan gördü ve 1898 yılında Fransa Ulusal Esperanto Derneği kuruldu.
Bir yapay dil olarak Esperanto, hiçbir tek dile bire bir bağlı değildir. Kelime hazinesi bakımından Romen Dilleri grubuna dahil edilebilir ancak yapıbilim bakımından mevcut hiçbir dil grubana yakın değildir. Esperanto yapısal olarak genellikle sondan, yer yer önden eklemeli ve tek heceli dillerin özelliklerini yansıtmaktadır. Fonetik açıdan Slav Dilleri’ne yakındır. Anlambilimce Hint-Avrupa Dil Ailesi’nin karakteristiklerini taşır. Esperanto serbest cümle dizimine sahiptir, cümledeki öğelerin yerleri değiştirildiğinde cümlenin anlamı değişmez.
Günümüzde en çok tanınan ve en çok konuşanı bulunan yapay dil olmakla birlikte uluslararası iletişim dili olma amacına tam anlamıyla ulaşamamıştır.
Lingvo Internacia adını taşıyan Esperanto , 1887 yılında Varşova’da Dr. Ludoviç Zamenhof adlı Rus tarafından oluşturulan ve farklı dilleri konuşan toplumların ortak dili olmak üzere oluşturulmuş yapay dildir. Dr. Ludoviç Zamenhof 1859 yılında Bielostock adlı kasabada dünyaya geldi. Bu kasabanın sakinlerini Ruslar, Polonyalılar, Almanlar ve Yahudiler
oluşturuyordu. Zamenhof da bir Yahudi aileden geliyordu. Gençlik yıllarında, farklı diller konuşan kasabalılar arasındaki kötü ilişkiler, Zamenhof ‘u çok rahatsız etti. Bunun üzerine yeni bir dil geliştirerek, insanlar arasında kardeşliği ve dostluğu, bu dil aracılığıyla gerçekleştirmeye karar verdi. Söz konusu dil, kendisi gibi düşünenler tarafından okullarda öğrenilebilirdi. 14 yaşında bir öğrenciyken (Varşova Klasik Akademisi’nde) bu amaca yönelik çalışmalarına başladı. 19 yaşına geldiğinde (1878) altıyedi arkadaşım da ikna etmeye yetecek kadar yol almıştı. 17 Aralık 1878 günü evinde bir toplantı düzenledi ve arkadaşlarıyla birlikte yeni bir konuşma ve şarkı dilinin doğuşunu kutladı.
Ne var ki, Esperanto’nun bu ilk öncüleri, tutucu büyüklerinin sert tepkilerine dayanamadılar ve Zamenhof, yoluna tek başına devam etmek zorunda kaldı. Birçok düzenlemenin ardından, 15 yıllık emeğinin sonucu, 40 sayfalık bir kitap haline geldi. Kitabın başına koyduğu bir önsözle, yazar, kitapla ilgili tüm haklarından feragat ettiğini duyurdu. Zira ona göre, “Uluslararası bir dil, tıpkı ulusal dillerde olduğu gibi, herhangi bir bireyin değil, toplumun malıydı.” Esperanto’nun ilk yandaşları genellikle, Almanlar, İsveçliler ve Ruslardan oluşuyordu. Rus Esperantocular arasında ünlü yazar Leo Tolstoy da vardı. Yeni dünya dili, Batı’ da en büyük ilgiyi Fransızlardan gördü ve 1898 yılında Fransa Ulusal Esperanto Derneği kuruldu.
Bir yapay dil olarak Esperanto, hiçbir tek dile bire bir bağlı değildir. Kelime hazinesi bakımından Romen Dilleri grubuna dahil edilebilir ancak yapıbilim bakımından mevcut hiçbir dil grubana yakın değildir. Esperanto yapısal olarak genellikle sondan, yer yer önden eklemeli ve tek heceli dillerin özelliklerini yansıtmaktadır. Fonetik açıdan Slav Dilleri’ne yakındır. Anlambilimce Hint-Avrupa Dil Ailesi’nin karakteristiklerini taşır. Esperanto serbest cümle dizimine sahiptir, cümledeki öğelerin yerleri değiştirildiğinde cümlenin anlamı değişmez.
Günümüzde en çok tanınan ve en çok konuşanı bulunan yapay dil olmakla birlikte uluslararası iletişim dili olma amacına tam anlamıyla ulaşamamıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder