Ana içeriğe atla

Gaz Maskesini İlk kim buldu icat etti mucidi kimdir tarihiGaz Maskesi nedir türleri ilk kim buldu ve kullandı mucidi icadı

Gaz Maskesi nedir türleri ilk kim buldu ve kullandı mucidi icadı

Gaz maskesi, zehirli gazlar ile havadaki bazı maddelerin solunum organları ile gözlere zararlı tesirlerini önlemek için kullanılan, nefes alınan bölümü filtreyle donatılmış, ayrıca bir nefes verme borusu ile gözlük bölümü bulunan ve yüze başın
arkasından dolanan bantlarla takılan bir alettir.

İlk gaz maskesini 1847 yılında Lewis P. Haslett icat etti. 1849 yılında icat ettiği gaz maskesi ile ilgili patentini aldı.

1914 yılında Garrett A. Morgan birinci dünya savaşında kullanılmak üzere en modern gaz maskesini icat etti. İlk seri olarak üretilen gaz maskeleri Garrett A. Morgan’ın yaptıklarıydı. Birinci Dünya Savaşında Almanların kimyevi gaz silahları kullanmaları üzerine Amerika ve İngiltere tarafından imal edilip, kullanıldı. Bu ilk maskelerde hava, giriş yerinde bulunan odun kömüründen geçerken, içindeki zehirli gazları tutulmaktaydı. İlk yapılan bu maskeler ağır olup ve sadece ağızdan teneffüse müsait bir yapıda idiler. Bu yüzden askerlerin hareket kabiliyetini azaltıyordu.

İkinci Dünya Savaşında ise daha hafif ve daha iyi uyum sağlayan, net görüş imkanı veren ve ağız ile burundan beraberce teneffüs yapılabilen bir maske geliştirildi. Bu maskede, kömürün bulunduğu kap omuza asıldığından, askere daha iyi hareket kabiliyeti sağlanmaktaydı.

Daha sonra geliştirilen gaz maskelerinde temel prensipler aynı kalmakta ve hava, içinde odun kömürü ile soda-kireç bulunan ve gazları absorbe edip, nötürleştiren bir kaptan geçmekteydi. Havada bulunan küçük tânecikler halindeki bâzı kimyâsal maddeler ise maskenin hava giriş yerinde bulunan keçe filitre tarafından tutulmaktaydı.

1960 yıllarında Amerika’da geliştirilen M-17 gaz maskesi, dış bir kap veya hortum ihtiva etmemekteydi. Maskenin yüze geçen kısmına yerleştirilen absorbsiyon sağlayan ve esnek olan malzeme, bakteriyolojik ve radyolojik maddelere karşı da korunma sağlıyordu. Son yıllarda daha kullanılışlı çeşitli tiplerde gaz maskeleri yapıldı. Körfez Savaşında kimyâsal gazların her an kullanılma durumu ortaya
çıkınca, ehemmiyeti daha iyi anlaşıldı. Asker ve sivil halk tarafından kullanıldı.

Bir gaz maskesi genel olarak iki ana kısımdan meydana gelir:

Maske başlığı: İstenmeyen havanın girmesini önleyecek şekilde yüze tam oturan, aynı zamanda takanın görüşüne mâni olmayacak biçimde olan kısımdır. Kış mevsiminde göz camının buğulanmasını önleyici bir madde cama sürülerek maske kullanılır.
Süzgeç: Maskeyi takan kimsenin temizlenmiş havayı teneffüs etmesini sağlayan kısım. Süzgeçler yukarda anlatıldığı gibi, başlığa doğrudan bağlananlar olduğu gibi, uzun bir hortumla bağlanan tipleri de olabilir. İkinci durumda süzgeç bir çanta içinde taşınır.

Genel olarak süzgeç üç kısımdan meydana gelir:
1. Selüloz esâsına göre hazırlanan havadaki serbest tânecikleri tutmaya yarayan kısım,
2. Zehirli ve aktif maddeleri emen kömürlü (odun kömürü) kısım,
3. Asitli bileşikler ve fosgeni emen hekza metilen tetramin filtresi.

Gaz maskeleri, endüstride, madencilikte, itfaiye, emniyet ve kurtarma işlerinde de kullanılmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz