Ana içeriğe atla

Kadastroyu İlk kim buldu icat etti mucidi kimdir tarihiKadastro nedir türleri ilk kim buldu ve kullandı mucidi icadı

Kadastro nedir türleri ilk kim buldu ve kullandı mucidi icadı

Kadastroyu kim buldu
Yüzey ve engebeleri inceleme,
yükseltileri hesaplama metodu. Dünyâ üzerindeki tabiî ve yapma engebelerin harita ve plânlarda
belirtilmesi gâyesiyle bu husus devlet tarafından tesbit edilmiştir. Kadastronun gâyesi sağlam ve açık
bir tapu sicili sistemi kurmaktır.

Târihî belgelerden anlaşıldığına göre kadastro ile ilgilenen ve bunu geliştiren eski Mısırlılardır. Mısır
piramitlerin iri yapılması, kadastro tekniğinin uygulanması ile mümkün olmuştur. Bunun yanısıra
Romalılarda da sınırları ve yeni şehirlerin kurulacağı yerleri belirtmek için veya yolların ve su
kemerlerinin yapımında kadastro metodundan istifâde edilmiştir.



Kadastroculuğun esâsı geometri kânunlarına dayandırılmıştır. Kadastroda, engebe belirleme işlemi
basit bir çelik metreyle gerçekleştirilir. Buna “Zincir Eğrisi Kadastroculuğu” adı verilmektedir. “Teodolit
Çapraz Kadastroculuğu” diye bilinen kadastroculuk ise uzaklıkların yanı sıra açıların da yeraçı ölçeri
ölçümünü gerçekleştirmeye yarar. Yalnızca açıların ölçülmesine dayanan kadastroculuğa da “Teodolit
Arakesit Kadastroculuğu” denir.
Bir ev ve birkaç ağaçtan ibâret bir arâzi parçasının yer ölçümü, tipik bir kadastroculuk uygulamasıdır.
Kadastrocunun ilk yapacağı iş, arâzinin köşelerine en yakın denetim noktalarını seçmektir. Meselâ;
arâzi beş köşeli ise ABCD ve E ile belirlenen denetim noktaları seçilir. Her denetim noktalarının öteki
denetim noktalarından görülebilir olması büyük kolaylık sağlar. Denetim noktaları arasındaki uzaklıklar
çelik metreyle ölçülerek, ölçeğe göre plân çizilir. Buna “Düşey Uzaklık Kadastroculuğu” da denir. Arâzi
eğer dik eğilimliyse, ayrıntıları plâna dökmek şüphesiz daha zor olur. Ölçülen uzunlukların, yatay
uzaklıklara göre yeniden ayarlanması lâzımdır. Bu durumda kadastro yapılan alanda düzey belirlemek
için, dürbünlü düzeç “mira” adı verilen metre ve santimetre bölümlü cetveller de birlikte kullanılır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz