Ana içeriğe atla

Kılıcı İlk kim buldu icat etti mucidi kimdir tarihi

Kılıç nedir türleri ilk kim buldu ve kullandı mucidi icadı

M.Ö. 3500 yıllarında Tunç Devri’nin başlamasıyla, insanlar erittikleri metallerden kılıç yapmaya başladılar. Asurlular ve Eski Yunanlılar tarafından dökülen tunç kılıçlar, önceleri küttü. Sonra bunların uçları ve yanları keskinleştirildi. M.Ö. 1100 yılında
başlayan Demir Çağı’nda, insanlar kızgın demiri döverek daha keskin ve ince kılıçlar yapmayı başardılar.Eski Yunanlılar, kıvrık ve keskin kenarlı kılıçlar kullanıyorlardı. Romalılar ise “gladius” adım verdikleri yakın döğüş amaçlı kısa kılıçları tercih ettiler. M.S. 600 yılından itibaren, Avrupa’da, 120 santim uzunluğunda, her iki kenarı da keskin kılıçlar yaygınlaştı. Bunların kabzalarının uç kısmında, denge unsuru olarak bir topuz bulunuyordu. 17. ve 18. yüzyıllarda, Avrupalı soylular çok ince ve sivri uçlu kılıçlar kullandılar. Düello için en ideal silah olan bu kılıçlar, günümüzde de eskrim sporunda kullanılmaktadır.



Araplar, İranlılar, Türkler, Hintliler ve Japonlar gibi Doğulu uluslar ise, daha derinden keseceğine inandıkları için kıvrık kılıçlara itibar ettiler. Sanayi devriminin başlamasından sonra dayanıklı çelikten çok zarif ve keskin kılıçlar üretildi. Özellikle İspanya’nın Toledo (Tuleytule) kenti ile Suriye’nin Şam kenti, ürettikleri kılıçlarla dünya çapında ün kazandılar. Kılıç, Ortaçağ’dan Birinci Dünya Savaşı’na kadar en önemli süvari silahı sayıldı ve 1914’ten sonra yerini ateşli silahlara bıraktı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz