Pervane nedir ilk kim buldu ve kullandı
Bir eksene dikey olarak bağlanan iki veya daha çok kanattan ibâret, içinde bulunduğu akışkana
(hava veya sıvı) itme veya çekme hareketi veren âlet. Geceleri ışık etrafında dönen kelebeklere de
pervâne denir. Büyük ve Türkiye Selçuklularında, İlhanlılarda dirliklerle (has, zeamet, tımar) ilgili
fermana da pervâne adı verilirdi.
Pervâneler dönen bir milin göbeğinde bağlantılıdırlar. Mil dönünce pervâneler de döner. Kanatlar katı
olmayan akışkana gerekli hareketi verebilmesi için değişik şekillerde eğik olarak yapılır. Deniz
araçlarında kullanılanlar kısa ve geniş, uçaklardakiler ise uzun ve dardır. Pervâneye gerekli hareket
verildikten sonra dönmesiyle meydana getirdiği enerji, içinde bulunduğu akışkanı (suyu, havayı)
harekete geçirir. Bu hareketten doğan enerji, su üzerindeki pervâneli deniz aracını hareket ettirir.
Uçaklardaki pervânenin hâsıl ettiği enerji ise bu vâsıtayı havalandırır ve havada uçurur. Vâsıtaya
önden bağlanan pervâne çekici, arkadan bağlanmışsa itici vazife görür.
Kullanıldığı yerler değişik olan pervânelerin çap ve biçimleri, gördüğü hizmete göre hesap edilir.
Bilhassa uçağın belli bir hıza ulaştıktan sonra kalkabilmesi ve havada süratle yol alabilmesi için
kullanılacak pervânenin çap ve biçiminin çok iyi hesap edilmesi gerekir. Bu hesaplamada pervânenin
çapı, kanatların faydalı yüzeyiyle bütün yüzeyi arasındaki oran gibi hususlar dikkate alınır. Gemi
pervâneleri bronz, dökme demirden, bâzan da çelikten, uçaklarda kullanılanlar ise tahta, mâden
alaşımı veya çelikten yapılır.
On sekizinci asırda pervâne kullanma fikri doğmuş ve 1776’da Bushuell yaptığı denizaltıda iki pervâne
kullanmıştır. Üzerinde yapılan devamlı çalışmalar sonucunda pervâneler, 1840 yıllarında gemilerde
kullanılmaya başlandı. Zamanla çarkların yerini alan pervâneler bilhassa dalgalı denizde çarktan daha
faydalı olmaktaydı. Augustin Normand adındaki bir Fransız, yaptığı çok kanatlı bir pervâneyle saatte
yirmi kilometreye yakın bir hız sağladı. Bundan sonra pervâneler bütün motorlu ve buharlı deniz
vâsıtalarında kullanılmaya başlandı. Gemilerde, teknelerde yaygın olarak kullanılan pervâneler, 20.
asırda insanların havada uçmasını sağlayan en önemli unsur oldu. Zamânımızda da bâzı uçaklarda
hâlâ pervâne kullanılmakta, helikopterdekilerse, aracın her yöne hareketiyle havada dengesini
sağlamaktadır.
Bir eksene dikey olarak bağlanan iki veya daha çok kanattan ibâret, içinde bulunduğu akışkana
(hava veya sıvı) itme veya çekme hareketi veren âlet. Geceleri ışık etrafında dönen kelebeklere de
pervâne denir. Büyük ve Türkiye Selçuklularında, İlhanlılarda dirliklerle (has, zeamet, tımar) ilgili
fermana da pervâne adı verilirdi.
Pervâneler dönen bir milin göbeğinde bağlantılıdırlar. Mil dönünce pervâneler de döner. Kanatlar katı
olmayan akışkana gerekli hareketi verebilmesi için değişik şekillerde eğik olarak yapılır. Deniz
araçlarında kullanılanlar kısa ve geniş, uçaklardakiler ise uzun ve dardır. Pervâneye gerekli hareket
verildikten sonra dönmesiyle meydana getirdiği enerji, içinde bulunduğu akışkanı (suyu, havayı)
harekete geçirir. Bu hareketten doğan enerji, su üzerindeki pervâneli deniz aracını hareket ettirir.
Uçaklardaki pervânenin hâsıl ettiği enerji ise bu vâsıtayı havalandırır ve havada uçurur. Vâsıtaya
önden bağlanan pervâne çekici, arkadan bağlanmışsa itici vazife görür.
Kullanıldığı yerler değişik olan pervânelerin çap ve biçimleri, gördüğü hizmete göre hesap edilir.
Bilhassa uçağın belli bir hıza ulaştıktan sonra kalkabilmesi ve havada süratle yol alabilmesi için
kullanılacak pervânenin çap ve biçiminin çok iyi hesap edilmesi gerekir. Bu hesaplamada pervânenin
çapı, kanatların faydalı yüzeyiyle bütün yüzeyi arasındaki oran gibi hususlar dikkate alınır. Gemi
pervâneleri bronz, dökme demirden, bâzan da çelikten, uçaklarda kullanılanlar ise tahta, mâden
alaşımı veya çelikten yapılır.
On sekizinci asırda pervâne kullanma fikri doğmuş ve 1776’da Bushuell yaptığı denizaltıda iki pervâne
kullanmıştır. Üzerinde yapılan devamlı çalışmalar sonucunda pervâneler, 1840 yıllarında gemilerde
kullanılmaya başlandı. Zamanla çarkların yerini alan pervâneler bilhassa dalgalı denizde çarktan daha
faydalı olmaktaydı. Augustin Normand adındaki bir Fransız, yaptığı çok kanatlı bir pervâneyle saatte
yirmi kilometreye yakın bir hız sağladı. Bundan sonra pervâneler bütün motorlu ve buharlı deniz
vâsıtalarında kullanılmaya başlandı. Gemilerde, teknelerde yaygın olarak kullanılan pervâneler, 20.
asırda insanların havada uçmasını sağlayan en önemli unsur oldu. Zamânımızda da bâzı uçaklarda
hâlâ pervâne kullanılmakta, helikopterdekilerse, aracın her yöne hareketiyle havada dengesini
sağlamaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder