Stenografi nedir ilk kim buldu
Stenografi alfabenin harfleri, noktalama işaretleri, kelimeleri yerine semboller ve kısaltmalar kullanan çabuk yazma sistemidir. Stenografide yazılar yakın, küçük ve dar yazıldığı için bu adı almıştır. Stenografi, meclis oturumlarında, mahkeme duruşmalarında, iş görüşmelerinde oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Stenografinin ilk kullanılmasının Romalılar zamanında olduğu bilinmektedir. Cicero’nun senetodaki konuşmalarının Marcus Tullius Tiro tarafından bulunan nota ve kısa yazma yöntemiyle kaydedildiği söylenmektedir.
Modern stenografinin doğuş yeri İngiltere’dir. İsaac Pitman 1837 senesinde fonetik sistemi geliştirdi. Fonetik işaretin bir yazılış şekli vardır. 1888 senesinde John Robert Gregg tarafından geliştirilen ve Pitman sistemi gibi fonetik olan fonografi de stenografi olarak İngiltere’de çıktı ve Amerika’da yayılarak okullarda öğretilmeye başlandı. Stenografide kullanılan diğer bir sistem de, hızlı yazma sistemidir. 1923 senesinde Emme Dearborn geliştirmiştir.
Fonetik hece, kelime, cümle ve çeşitli imla işaretlerinden meydana gelen mektup türü yazıların makinayla yazılması stenograf denilen steno daktilosuyla mümkündür. Steno daktilo makinası genellikle toplantılarda, mahkeme salonlarında, konferanslarda sessiz olarak çalışması ve dakikada 250 kelime yazılabilmesi sebebiyle tercih edilir. Bu daktilonun toplam yirmi iki harfinden dört çift sessiz
harf sol tarafta, beş çift sessiz harf sağ tarafta ve dört sesli harf ise ortadadır. Diğer tuşlar, noktalama işaretleriyle boşluk bırakma içindir. Daktilo çift elle aynı anda birkaç harfe basılmak suretiyle kullanılabildiği için sürat çok artar. Steno daktilo ile yazılan yazıları ancak stenografi bilen kişiler okuyabilirler.
Stenografi alfabenin harfleri, noktalama işaretleri, kelimeleri yerine semboller ve kısaltmalar kullanan çabuk yazma sistemidir. Stenografide yazılar yakın, küçük ve dar yazıldığı için bu adı almıştır. Stenografi, meclis oturumlarında, mahkeme duruşmalarında, iş görüşmelerinde oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Stenografinin ilk kullanılmasının Romalılar zamanında olduğu bilinmektedir. Cicero’nun senetodaki konuşmalarının Marcus Tullius Tiro tarafından bulunan nota ve kısa yazma yöntemiyle kaydedildiği söylenmektedir.
Modern stenografinin doğuş yeri İngiltere’dir. İsaac Pitman 1837 senesinde fonetik sistemi geliştirdi. Fonetik işaretin bir yazılış şekli vardır. 1888 senesinde John Robert Gregg tarafından geliştirilen ve Pitman sistemi gibi fonetik olan fonografi de stenografi olarak İngiltere’de çıktı ve Amerika’da yayılarak okullarda öğretilmeye başlandı. Stenografide kullanılan diğer bir sistem de, hızlı yazma sistemidir. 1923 senesinde Emme Dearborn geliştirmiştir.
Fonetik hece, kelime, cümle ve çeşitli imla işaretlerinden meydana gelen mektup türü yazıların makinayla yazılması stenograf denilen steno daktilosuyla mümkündür. Steno daktilo makinası genellikle toplantılarda, mahkeme salonlarında, konferanslarda sessiz olarak çalışması ve dakikada 250 kelime yazılabilmesi sebebiyle tercih edilir. Bu daktilonun toplam yirmi iki harfinden dört çift sessiz
harf sol tarafta, beş çift sessiz harf sağ tarafta ve dört sesli harf ise ortadadır. Diğer tuşlar, noktalama işaretleriyle boşluk bırakma içindir. Daktilo çift elle aynı anda birkaç harfe basılmak suretiyle kullanılabildiği için sürat çok artar. Steno daktilo ile yazılan yazıları ancak stenografi bilen kişiler okuyabilirler.
Yorumlar
Yorum Gönder