Ana içeriğe atla

Zarfı İlk kim buldu icat etti mucidi kimdir tarihi

Zarf nedir ilk kim buldu ve kullandı

İngiltere’de Sir James Ogilvie, 16 Mayıs 1696 günü Sir William Turnbull’ a yazdığı mektupta ilk kez bir zarf kullandı. Halen İngiliz arşivlerinde bulunan bu zarf, 11×7.5 santim ebadındaydı. 1830 yılında, İngiltere’nin Brighton kentinde S.K.Brewer
ilk kez zarf üretimine başladı. Zamanla bu zarfa duyulan ilgi öylesine arttı ki, Brewer buluşunun altından kalkamayacağını anlayınca, Dobbs and Co. adlı Londra firmasını yardıma çağırdı. İki ortak, ürettikleri zarflarla hayli para kazandılar.


Katlandıktan sonra dış kısmı “zarf” haline gelen ilk özel mektup kâğıtları, 1 Kasım 1838’de Sidney’de New South Wales postanesinde basıldı. Zarfın üzerinde, özel bir damga vardı. Bu damga, posta ücretinin de, zarfın satış ücretiyle birlikte alındığım gösteriyordu. Bu kolaylık, Sidneylilerin ilgisiyle karşılandı. Düzinelik paketler halinde satışa çıkarılan “mektup-zarflar” kısa süre içinde tükendi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pekmezin tarihi ilk kim buldu mucidi kimdir kim icat etmiş nerde nasıl icad etmiş

Pekmez çeşitli meyve sularının ateşte kaynatılarak koyulaştırılması sonucunda meydana gelen normalden biraz daha fazla koyu  kıvamda meyve suyudur. Pekmezin ilk yapılış tarihi çok eskilere dayandığından kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Orta Asya’da yaşayan topluluklar arasında pekmezin var olduğu bilinmektedir. Pekmez Anadolu, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Avrupa’da yapılan ve zevkle yenen bir ekmek katığıdır. Özellikle Türklerde pekmez yapımı çok ileri gitmiştir.

Sünnet mevlüdünde okunacak dua

Sünnet mevlüdünde okunacak dua اَعُوذُ بِالِّٰهل مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجي۪مِ بِسْمِ الِّٰهل الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَ الصَّ ةَالُ وَالسَّ مَالُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِه وَ اَصْحَابِهِ اَجْمَع رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق إِمَامًا اَللّٰهُمَّ أَكْثِرْ ماَلَهُ وَوَلَدَهُ وَباَرِكْ لَهُ في۪مَا أَعْطَيْتَهُ Okunuşu: “E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm. Bismillâhir-rahmânir-rahîm. Elhamdülillâhi rabbil-‘âlemin. Vas-salâtü ves-selâmü ‘alâ rasûlinâ Muhammediv ve ‘alâ âlihî ve eshâbihî ecma’în. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil-müttekîne imâmâ. Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fî mâ a’taytehû.” Anlamı: “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e âl ve ashabının hepsine salât ve selâm olsun. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı biz